Başbakan Keir Starmer ile Çalışma ve Emeklilik Bakanı Liz Kendall, zamanında kampanyalarına destek verdikleri kadınlara hak ettikleri tazminatı ödememek için şimdi sırtlarını dönüyorlar. İşçi Partisi 2017 ve 2019 yıllarında hazırladıkları seçim manifestolarında destek verdikleri, emeklilik yaşında yapılan değişikliklerden etkilenen kadınlara tazminat ödenmesini ret etti.
Yaklaşık 3.8 milyon kadını temsil eden kampanya grubu Women Against State Pension Inequality (Waspi) (Devlet Emekliliği Eşitsizliğine Karşı Kadınlar)
Muhafazakâr Hükümet’in 1995’te çıkardığı Devlet Emeklilik Yasası ile kadınların devlet emeklilik yaşını 60’tan 65’e çıkarmasının yaratmış olduğu mağduriyet nedeniyle tazminat talep ediyor. Muhafazakâr Parti’nin kadınların emeklilik yaşını erkeklerle eşitlemesine itirazı olmayan Waspi değişikliklerin adil olmayan bir şekilde uygulanmasından dolayı yaşamış oldukları gelir kaybının telefi edilmesi için on yıllardan beri mücadele ediyor.
Emeklilik yaşındaki artışın uygulanma şekli nedeniyle, 1950’lerde (6 Nisan 1950-5 Nisan 1960 tarihleri arasında veya sonrasında) doğan 3.8 milyon kadın özellikle zor durumda bırakıldı. Kadınlar sadece doğdukları gün nedeniyle haksız ve eşitsiz muamele gördüğü için öfkeli. Değişiklik bildirimlerinin çok geç yapılmış olması nedeniyle yüz binlerce kadın emekliliğini yeniden planlamak için yeterli zamanı olmadığı için maddi kayıp yaşadı.
Muhafazakâr Hükümet’in mağdur ettiği kadınların tazminat talebi Mart’ta Parlamento ve Sağlık Hizmetleri Ombudsmanı tarafından değerlendirilmiş ve her bir kadına bin ila iki bin 950 sterlin arasında ödeme yapılması tavsiyesinde bulunmuştu. Bakanlar, kadınları değişiklikler hakkında bilgilendirmede yaşanan gecikmelerden dolayı özür dilemesine rağmen tazminat vermeyi ret etti. Dönemin hükümeti en az 10.5 milyar sterline mal olacak tazminatın ödenmesinin adil olmayacağını iddia etti. Hükümete tazminatların ödenmesi tavsiyesinde bulunan Ombudsman, bir kurumun tavsiyeleri doğrultusunda hareket etmeyi reddetmesinin “son derece nadir” olduğunu ancak hükümeti bunu yapmaya zorlayamayacağını beyan etmekle yetindi.
Muhalefette iken tazminatların ödenmesini talep eden İşçi Partisi iktidara geldiğinde U dönüşü yaparak Muhafazakarların yanında saf tuttu. Muhalefette iken hak taleplerini savunuyor gözüken İşçi Partisi’nin uğraşmak zorunda kaldığı tek tazminat Waspi kadınları değil. Soruşturmaları yakın zamanda tamamlanan ve İşçi Partisi’nin özür dilediği postane müdürleri, enfekte kan skandalı kurbanları, LGBT Gazileri ve Nükleer Gaziler tazminatlarının ödenmesini bekliyor.
Postane Müdürleri
1999 ila 2015 yılları arasında müdür olarak görev yapan 900’den fazla postane çalışanı hatalı Horizon bilgisayar sisteminden kaynaklanan yanlış bilgiler nedeniyle hırsızlıkla suçlandı ve yargılandı. Hırsızlıkla damgalanan 900 postane müdürü yıllarca kendilerini aklamak için uğraştı ve nihayet, postane müdürlerinin suçsuz olduğu ancak geçen ay sonuçlanan soruşturma ile kanıtlandı. Masum çalışanlarını mahkûm etmek için hukuk firmalarına ve avukatlara 250 milyon sterlin ödeyen Post Office yöneticilerinin neden olduğu skandal Birleşik Krallık’ın gördüğü en büyük adalet suiistimallerinden biri olarak kabul ediliyor. Bireysel tazminatların 10 bin ila bir milyon sterlin arasında değiştiği skandal nedeniyle şimdiye kadar ödenen tazminat miktarı yaklaşık 500 milyon sterlin. Ödenecek toplam tazminatın daha netleştirilmediği skandal için İşçi Partisi Ekim bütçesinde 1.8 milyar sterlinlik bir bütçe ayırdı.
Enfekte Kan Kurbanları
İngiltere’de 1970-1991 yılları arasında 30 bin hasta sağlık hizmetleri aldıkları sırada HIV veya hepatit C bulaşmış kan verilmesi nedeniyle enfekte oldu ve üç binden fazla kişi kan nakli ile vücutlarına bulaşan virüsler nedeniyle hayatını kaybetti. Hala yaşayanlar ise ciddi sağlık sorunları ile baş etmeye çalışmakta.
Ülke tarihinin en kötü tedavi felaketi olarak tanımlanan Enfekte Kan Skandalı’na dair yürütülen kamu soruşturması, gerekli adımların atılmış olması halinde ölümlerin büyük ölçüde önlenmiş olacağı sonucuna vardı ve skandalın mağdurlarına tazminat ödenmesine hükmetti. Hayatta kalan yaklaşık 4 bin mağdur ve skandal nedeniyle yakınlarını kaybeden eşlerden her birine 2022 yılından buyana 310 bin sterlinlik bir ara ödeme yapılmış durumda. Kalan ödemelerin yapılması için İşçi Partisi’nin ekim ayı bütçesinde ayırdığı bütçe ise 11.8 milyar sterlin.
Emekli LGBT askerler
2000 yılına kadar eşcinsellerin görev yapmasının yasak olduğu Birleşik Krallık ordusunda görev yapan yaklaşık dört bin LGBT bireyin ayrımcılığa uğradığı ancak 2023 yılında kabul edildi ve dönemin Başbakanı Rishi Sunak Birleşik Krallık adına ayrımcılığa uğrayan tüm LGBT askerlerden özür diledi.
Sunak’ın özrü, 2023’te yayınlanan bağımsız bir raporun ardından geldi. Rapor on yıllardır süren homofobi ve zorbalığı ayrıntılı bir şekilde ortaya koymuş, eşcinsel olduğu düşünülen kişilerin terhis edilmeden önce sıklıkla kötü niyetli soruşturmalara ve tıbbi muayenelere maruz kaldığına dikkat çekmişti. Sunak raporun yasaktan etkilenenler için tazminat önerisini kabul etmişti.
Aralık başlarında İşçi Partisi yönetimi, eşcinsel oldukları için silahlı kuvvetlerden ihraç edilen LGBT askerlerin her birinin 70 bin Sterline kadar tazminat almaya hak kazanacağını duyurdu.
Ödemeler için rapor tarafından önerilen 50 milyon Sterlinlik tazminat İşçi Partisi tarafından 75 milyona çıkartılmış durumda.
Nükleer Test Gazileri
1950’li ve 60’lı yıllarda İngiltere, Avustralya, Fiji ve diğer Pasifik adalarında yaptığı nükleer silah denemelerinde 20 binden fazla askeri personel görevlendirdi. Bunlardan binlercesi testler esnasında maruz kaldıkları radyasyon nedeni ile yalnızca kansere yakalanmakla kalmadı, maruz kaldıkları radyasyonu çocuklarına da taşıdı. Nükleer testlere katılanlar radyasyona maruz kaldıklarından ve etkilerinden haberdar olmadıkları için geride engelli olarak doğan binlerce çocuk bırakarak yakalandıkları kanserler nedeniyle erken yaşta hayata veda etti.
Hayatta kalan askerler ve ölen askerlerin engelli çocukları babalarının, nükleer testlerin zararlarını bilen Birleşik Krallık ordusu ve hükümet tarafından kobay olarak kullanıldıklarını iddia ederek bir kampanya başlatmış durumda. Yaklaşık beş yıl önce resmi olarak faaliyete geçen kampanyanın kısaltılması laboratuvar fareleri anlamına gelen LABRATS. Açılımı ise Legacy of the Atomıc Bomb Recognition for Atomic Test Survivors (Atom Bombasının Mirası Hayatta Kalan Atom Testçilerinin Tanınması).
Nükleer Test Gazileri ve gazilerin engelli çocukları hastalıklarının testler sırasında maruz kaldıkları radyasyondan kaynaklandığının kanıtlandığını ve testlerin taşıdığı risklerin dönemin ordusu tarafından bilindiğini iddia ediyor. Savunma Bakanlığı ise yapılan nükleer testlerin kansere ve çocuklarda genetik deformasyona neden olduğuna dair bir kanıt olmadığını iddia ediyor.
Diğer tazminat kampanyalarında olduğu gibi İşçi Partisi muhalefette iken Nükleer Test Gazilerine de destek verdi ve tazminat sözü verdi ama iktidara gelince verdiği sözleri ve desteği unuttu. Jeremy Corbyn, İşçi Partisi lideri olduğu zaman her bir gaziye 50 bin sterlin tazminat sözü verdi, şimdinin Başbakanı Starmer’da 2021 yılında gaziler ve onların temsilcileri ile bir araya geldi ve endişelerini dinledi. Nükleer Test Gazileri’ne tazminat konusunda net bir cevap veremeyen Starmer’ın yukarıda saydığımız diğer tazminatlara ayırdığı ek bütçeyi Nükleer Test Gazilerini de kapsayacak kadar genişletip genişletmeyeceği hep birlikte takip edeceğiz.
Emperyalist çıkarları için kendi halkı da dahil dünya üzerinde hemen hemen mağdur etmediği hiçbir halk bırakmayan ‘’üzerinde güneş batmayan’’ Birleşik Krallık, mağduriyetlerin giderilmesine gelince iktidarda kim olursa olsun ‘‘üzerinde güneş doğmayan’’ ülke oluyor.