Türk ve Kürt Toplumu Dayanışma Merkezi ( DAY-MER) Kültür ve Sanat Festivali, bu yıl 34. kez yine Clissold Park’ya yapılacak final etkinliği ile sona erecek.
Piknik, resepsiyon, fotograf ve resim sergileri, paneller, tiyatro gösterileri, çocuk şenliği ve futbol turnuvasının düzenlendiği festival, 3 haftalık etkinliklerdizisinin ardından 1 Temmuz’da Clissold Park’ta yapılan Park Şenliği ile sona eriyor.
Bir mücadele alanı olarak FESTİVAL
Bir yıldan fazladır başlayan grev dalgasının öncülüğünü yapan sendikaların da yerini alacağı park şenliğinde, kampanya gruları, politik partiler, kitle örgütleri, yöre dernekleri ve kültür sanat etkinlikleri park alanında yerini alacak.
Konuşmacıların bir çoğu sendikacılar olacak. Başta hayat pahalılığı olmak üzere, işçi haklarına yönelik saldırılara karşı mücadeleyi yükselten sendikacılar ve işçiler festival alanında olacak. Bir yıllık grev galgasını ve etkilerini, mücadele planlarını park alanını dolduran binlerce kişi ile paylaşacak olan sendikacılar, ortak mücadele çağrılarını da yenileyecek.
Emekçilerin ellerinde yükselen FESTİVAL
34 yıldır onlarca, bazı yıllar yüzlerce kişinin katkı sunarak ortaya çıkartılan festival, Kuzey Londra’da en uzun festival özelliği ile Hacney Belediyesi tarafından geleneksel festivaller listesine alınarak ayrı bir anlam yüklemiştir.
Sadece Türkiyelilerin katıldığı bir festival olmaktan çıkan ve başta göçmenler olmak üzere yerli halkın da ilgi gösterdiği festival, çeşitli kültürlerin de sergilendiği bir alana dönüştürülüyor.
Bütün bu özelliklere kavuşmasının en önemli sebebi, olağanüstü emeklerle ilmek ilmek ören emekçilerdir. Başta DAY-MER üyeleri olmak üzere, DAY-MER dostları, Türkiyeli ve İngiliz emekçileri bu festivali sahiplenmiş ve hazırlığından etkinliğin yapıldığı güne kadar hummalı bir çalışmaya girmiştir. Bu her yıl daha büyük heyecanlarla yükselerek devam ediyor.
Türkiye’deki haksızlıkları İngiliz kamuoyuna duyuran FESTİVAL
1990 yılından bu yana yapılan DAY-MER Kültür ve Sanat Festivali, her yıl Haziran’ın ortasında başlayıp Temmuz ayının ilk Pazar günü sona eriyor. Bu tarih, 34 yıl önce, gerek havanın en sıcak ve yağmurun en az yağma riskinin olmasından, gerekse de katılımın yoğun olabilmesi olanağı hesaplanarak belirlenmiştir. Bu tarih Hackney Belediyesi tarafından da onaylanarak, her yıl Clissold Park’ı Temmuz’un ilk pazarında DAY-MER Festivali’ne ayırtıyor. Başka gruplar ve çevreler bu günü belediyeden talep ettiklerinde, o tarihin DAY-MER festivaline ait olduğu hatırlatılarak, başkasına verilmiyor. Bu yönlü daha önce yapılan bir çok girişim sonuçsuz kaldı.
Temmuz’un ilk pazarı doğal olarak 3-5 yılda bir 2 Temmuz’a denk geliyor. Bilindiği gibi 2 Temmuz 1993 yılında, devlet destekli yobazlar tarafından 33 aydın Sivas’ta Madımak otelinde yakılarak katledildi.
33 aydının katledilmesinin ardından 4. festivalden itibaren park alanında bu aydınlarımız anılmış ve 2 Temmuz’a denk gelen festivallerde de daha fazla dikkat çekilerek, katliamı gerçekleştirenler ve arkasındaki güçlerin yargı önüne çıkartılması talep edilmiştir. İngiliz kamuoyu olayla ilgili bilgilendirilmiş ve dayanışmaya çağrılmıştır.
Fakat bu yıl planlanan festival proğramında 2 Temmuz günü Park Şenliğinin duyurusu da yapılmıştır. Bu duyurudan sonra, İngiltere çıkışlı bir kara çalma kampanyası başlatılımıştı. Festival, sadece “dans edip eğlenildiği” bir etkinlik olarak propaganda edilmiş ve başta Türkiye olmak üzere dünyanın bir çok yerinde aynı anda hakaret ve DAY-MER’le hiç bir koşulda yan yana gelmeyecek suçlamalarda bulunuldu.
İngiltere’de yaşayan halkımız ve bir çok kurum, DAY-MER festivalinin ne olduğunu, nelerin tartışıldığını, kimlerin katıldığını ve hangi mücadele çağrılarının yapıldığını çok iyi biliyor. Buna rağmen bazı çevreler, atılan çamuru izlemekle yetindi.
Bugüne kadar, en mücadeleci sendikacılar, halkın sorunlarını kendine dert edilmiş politikacılar, milletvekilleri, savaş karşıtları, insan hakları savunucuları ve Türkiye ve Avrupa’dan sanatçı ve politikacılar festivale katılmıştır. Bundan sonra da katılacaktır.
“Dans-eğlence” diyerek festivalin prestijine gölge düşürmek isteyenler, belki de ilk kez bir DAY-MER festivalinde sendikalaşmanın önemi ile ilgili sözler duymuşlardır. Ya da, kesintilere karşı mücadeleyi, sosyal hakların budanmasına karşı çıkmayı, savaşlara karşı durmanın çağrılarını ve yerli işçilerle omuz omuza mücadele etmenin önemini bu festivalde duymuşlardır.
Yine bu çevreler Jeremy Corbyn’i, Bob Crow’u, Lindsey German’ı, Liverpool Liman İşçilerini, demir yolu işçilerini, postacıları, savaş karşıtlarını, kesinti karşıtlarını ve daha bir çok çevreyi DAY-MER festivalinde dinlemişlerdir.
Bütün bunlar, DAY-MER festivalinin bir “dans-eğlence” mekanı olmadığını, kültür sanat etkinlikleri ile mücadele alanı olduğunu ve dolayısıyla bu mücadelede Sivaş’ta katledilen aydınlarımız, Greenfell’de yine yanarak katledilen çoğu göçmen 72 kişinin de anıldığı bir mekan olduğunun kanıtıdır.
İki hafta içinde ikinci kez hazırlanan FESTİVAL
Kara propaganda ve yapılan son derece asılsız ve bilgisiz yorumlar, Alevi halkımız ve özellikle yakınlarını Sivas’ta yitiren dostlarımız üzerinde etkili olmuştur. Bu yüzden festival, bu yıl ilk kez bir Cumartesi günü yapılıyor. Başta Hackney Belediyesi olmak üzere, bir çok organizasyon çeşitli destekler sağlamasına rağmen, 3 ay önceden hazırlanmış festivalin, iki hafta kala tarihi değiştirilmiş ve bu iki haftada, ses cihazından sahneye, standlardan tuvalerlere, ambulanstan çadırlara, hatta sanatçılara kadar bir çok değişiklik yapılmış, kiralanan bir çok araç tekrar kiralanmış ve onbinlerce sterlin ek harcamaya neden olmuştur.
DAY-MER üyeleri, yapılan kara propaganda ve içi boşaltılarak sadece “dans-eğlence” festivaliymiş gibi dünyaya yaymaya çalışan kesimlere inat, iki hafta içinde, tekrar yeni tarihli broşür ve afişlerle Londra’yı donattılar. Hazırlıklara gece dündüz demeden başladılar ve festivali yine görkemli ve mücadele çağrılarının yankılandığı bir mekana çevirdiler.