13.8 C
Los Angeles
Perşembe, Nisan 24, 2025
DünyaAvrupa Halkları Ukrayna'da Barış İstiyor

Avrupa Halkları Ukrayna’da Barış İstiyor

Yücel Özdemir (Evrensel)

24 Şubat 2022’de başlayan Ukrayna Savaşı üçüncü yılına girdi. Geriye dönüp bu iki yılda olanlara baktığımızda emperyalist, yayılmacı, sömürgeci haksız savaşların kaybedeninin halklar, kazananının egemen sınıflar ve onların savaş sanayisi olduğu net olarak görüldü.

Rus emperyalizminin sahip olduğu toprakları genişletme, etki alanını koruma amacıyla başlattığı bu savaşın asıl kaybedeni Ukraynalı işçiler, köylüler, gençler ve kadınlar. Bunlar arasında elbette Rusya’nın işgal ettiği Donbas bölgesinde yaşayan Ruslar da var. Onlar 2014’ten beri savaşı yaşıyor.

Ukrayna ve Rusya egemen sınıfları, geride bıraktığımız iki yıl içinde savaş üzerinden içeride işçi sınıfına ve emekçilere bir taraftan daha fazla yoksulluk, diğer taraftan demokratik hak ve özgürlükleri rafa kaldırmayı dayattı. Savaşa karşı çıkan bütün güçler “vatan haini” ilan edilerek susturuldu. Ukrayna’da muhalif güçler “Rusya’nın uşağı”, Rusya’da “NATO’nun uzantısı”, Avrupa’da “Putin dostu” sayılarak kriminalize edilerek susturuldu, hapse atıldı.

Seçimler Ukrayna’da rafa kaldırılırken, Rusya’daki seçimler ise Putin’in otoriter rejimine meşruluk kazandırmaktan öteye bir anlam taşımıyor. Zira, Putin’e kimin rakip olacağına Kremlin karar veriyor.

Savaşın ne zaman biteceğine dair ortada henüz bir belirti yok. Ukrayna’yı Rusya’nın karşısında ayakta tutan NATO ve Avrupa ülkeleri, müzakere kapısının aralanması yerine, Rusya’yı her açıdan kuşatma stratejisine devam ederek, savaşı uzatmak için ellerinden geleni yapıyorlar.

Kazanmak için gerekirse savaşı bölgeye yaymak seçenekler arasında. Son haftalarda öne çıkarılan senaryoların başında Rusya’nın bir NATO ülkesine saldıracağı geliyor. Şubat başında 90 bin askerin katılımıyla başlayan ve mayıs sonunda kadar devam edecek “Steadfast Defender” tatbikatının asıl maksadı da buna hazırlık yapmak.

Avrupa devletlerinin bu iki yılda çıkardığı sonuç, askeri harcamaları arttırarak, tatbikatlar yaparak, Zelenskiy’nin sırtını sıvazlayarak savaşı sürdürmek olurken, Avrupa halkları savaşın bir an önce bitirilmesini istiyor. Avrupa Dış İlişkiler Konseyinin 12 Avrupa ülkesinde 17 bin kişiyle yaptırdığı anketin sonuçları bunu net olarak gösteriyor.

Ankete katılanların sadece yüzde 10’u Ukrayna’nın savaşı kazanacağına inanıyor. Rusya’nın kazanacağını düşünenlerin oranı yüzde 20. Rusya ve Ukrayna’nın bir uzlaşmayla savaşı bitireceğine inananların oranı ise yüzde 37. Savaşın sonucunun ne olacağıyla pek ilgilenmeyenlerin oranı ise savaşa en fazla angaje olan Polonya (yüzde 44), Fransa (yüzde 41) ve Almanya’da (yüzde 40). Bu ülkelerde halk savaşın sonucuyla pek ilgili görünmezken, hükümetleri askeri harcamaları alabildiğince attırarak eğitimden, sağlıktan, emeklilikten kesintiler yapıyor.

ABD’de Donald Trump’ın seçilmesi ve Ukrayna’ya askeri ve mali yardımları durdurması durumunda Avrupa’nın ne yapması gerektiğine sorusuna yanıt verenlerin yüzde 20’si “maksimum desteğe devam” derken, yüzde 33’ü “Yardımlar kesilsin ve Ukrayna Rusya ile barış için cesaretlendirilsin” görüşünde.

Anketin ortaya çıkardığı sonuçlar Avrupa halklarının savaşın daha fazla uzamasını istemediğini, savaşan taraflar arasında müzakere yoluyla bir anlaşma sağlanmasını istediğini net olarak gösteriyor. Bundan sonra önemli olan, anketle ortaya çıkan barış isteğini sokakta hükümetlere baskı yapmak için göstermek. Aksi halde, Avrupa’nın egemen sınıfları müzakere masasının kurulmasını erteleyebildikleri kadar erteleyecekler. Çünkü, savaştan beslenerek içeride baskıcı, dışarıda militarist yayılmacı politikaları hayata geçirmenin planlarını yapıyorlar.

Dolayısıyla her ülkede barış güçleri, savaşın bitmesi için zaman kaybetmeden kendi hükümetlerine daha fazla baskı yapmak için harekete geçmesi gerekiyor. Rusya’nın işgal ettiği topraklardan çekilmesi, Ukrayna’nın NATO’nun maşası gibi hareket etmesi ancak böyle engellenebilir. Aksi takdirde, savaş uzun sürebilir.

 

- Advertisment -spot_img
- Advertisment -spot_img
- Advertisment -spot_img

DİĞER HABERLER

KÖŞE YAZILAR

Trump’ın Başkanlığı bir Kabus mu?

Aydın Çubukçu

Ortadoğu’nun Çıkmazı

Aynı kategoridenOkuyun
Aynı kategoriden okuyun