13.8 C
Los Angeles
Perşembe, Nisan 24, 2025
Ana Sayfa Blog Sayfa 46

Enerji faturaları: Bu kış İngiltere’de 500 bin kişi ‘ısınma odalarını’ kullandı

Guardian gazetesi’nin özel haberine göre, İngiltere’de enerji fiyatlarındaki tırmanış yüzünden faturalarını ödemekte zorlanan yüzbinlerce kişi bu kışı, gündüz saatlerinde buz gibi evlerinde oturmamak için “kamusal ısınma alanlarını” kullanarak geçirdi.

Geçen Sonbaharda elektrik ve doğal gaz faturalarının ve genel olarak hayat pahalılığının milyonlar için başa çıkılamaz hale gelmeye başlamasıyla ortaya atılan ısıtılmış kamusal alanlar fikri, İngiltere, Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda çapında binlerce yerde karşılık buldu.

Vakıflar, kütüphaneler, kiliseler, dini kuruluşlar kapılarını artan fiyatlar karşısında yoksullaşan yüzbinlere açtı, ücretsiz yiyecek, çay, kahve ve sıcak bir ortam sundu.

Ülke çapında 4200 sıcak sosyal alan ağı yaratan Warm Welcome (Sıcak Karşılama) kampanyası tarafından yaptırılan araştırmaya göre yarım milyonu aşkın insan bu alanları kullanarak nefes alma imkanı buldular.

Araştırmanın aktardığına göre ziyaretçilerin çoğu sıcak sosyal ortamların, doğal gaz ve elektrik faturalarını, internet masraflarını ve gıda harcamalarını düşürmelerini sağladığını, çocuklarına oyun alanları sunduğunu söylüyor.

Fakat yapılan görüşmelerde bu ortamların başlangıçta düşünülenden çok farklı ve önemli bir soruna da cevap verdiği ortaya çıktı: Giderek artan bir sıkıntı olan toplumdan soyutlanma ve yalnızlığı gideriyordu.

Warm Welcome kampanyası araştırmasını yürüten bir gönüllü “Hayat pahalılığı kriziyle yoksullaşanların daha ziyade gıda bankalarına yöneldiğini gördük. Bizim alanlarımıza gelenler daha çok bomboş bir evde oturmaktan kurtuluyor ve sıcak bir alanda başkalarıyla biraraya gelmekten keyif alıyorlardı” diyor.

Guardian gazetesinde aktarılan araştırmaya göre bu da, bu alanları kullananların morali ve ruh sağlığında, hayata bağlılık ve enerjilerinde büyük bir fark yarattı.

Liverpool kentinde bir ısıtılmış alan sunan Brain Charity adlı vakfın başkanı Nanette Mellors “Sosyal temas, yiyecek ve sıcaklık kadar önemli. Bu yaşamımızı sürdürmemizi sağlayan şey. İnsanlar, biraraya geldiklerinde kendilerini daha iyi hissediyorlar” diyor.

Ama bu ortamların başarılı olması Warm Welcome projesinin başkanı David Barclay’e göre çok hassas bir yaklaşımı gerektiriyor. İnsanlar sıcak alanların “yoksulların toplanıp, ısındığı bir yer” olarak algılandığını hissederlerse gelmiyorlar.

Isıtılmış alanlar arasında en başarılı olanların, mekanda koro, kabare, egzersiz, dart, bingo gibi aktivitelere yer veren, aynı zamanda ücretsiz ya da indirimli yiyecek, çamaşırhane, saç kesimi, çocuk bakımı gibi hizmetler sağlayan ve girişi kolay, insanların yargılanmadıklarını hissettiği yerler olduğu anlaşıldı.

İngiltere ve Galler’de eğitim emekçileri bir kez daha greve çıkıyor

İngiltere Ulusal Eğitim Sendikası’nda (NEU) örgütlü eğitim emekçileri yeni bir greve hazırlanıyor. NEU, İngiltere ve Galler’deki 23.400 okuldaki öğretmenlerin ve destek personelinin, “eğitim emekçileri ve öğrenciler için daha iyi koşullar sağlanması” talebiyle 27 Nisan ve 2 Mayıs tarihlerinde greve çıktı. Hükümetinb geri adım atmaması ve öğretmenlerin taleplerini karşılamaması durumunda yeni grev kararları da alınacak.

Grev kararı NEU üyelerinin bir defaya mahsus 1.000 poundluk bir ödeme ve yüzde 4,5’luk ücret artışından oluşan zam teklifini neredeyse oybirliğiyle reddetmesinin ardından geldi.

Hükümetin öğretmenlere enflasyonun üzerinde bir maaş zammı ödemek için yeterli kaynak olmadığı yönündeki argümana karşı NEU bu anlaşmazlığı çözmek ve eğitimi korumak için hükümetin kullanabileceği yeterli paranın olduğunu söylüyor. Muhafazakâr Parti hükümetinin eğitime ayrılan bütçeyi 2010 yılından bu yana Gayri Safi Milli Hasıla’nın (GSMH) yüzde 4,2’sine indirdiğini belirten sendika, bu oranın UNICEF verilerine göre gelişmiş ülkelerde yüzde beş civarında olduğuna dikkat çekiyor. Sendika düşük ücretlerin yanısıra uzun çalışma saatlerinin de öğretmenlerin meslekten ayrılmasına neden olduğunu ve Muhafazakâr Parti hükümetinin, İngiltere tarihinde eğitim konusunda şimdiye kadar görülen en vahim krizlerden birini yok saymaya çalıştığını söylüyor.

NEU, Eğitim Bakanı Gillian Keegan’ın masaya kabul edilebilir bir teklif getirmemesi halinde Haziran sonu-Temmuz başında yapılması planlanan üç günlük bir grev takviminin de 18 Mayıs’ta sendikanın yürütme kurulu tarafından onaylanacağını belirtiyor.

 

Kamu emekçileri geri adım atmıyor

İngiltere’de 133.000’den fazla kamu emekçisi; Muhafazakâr Parti hükümetinin Nisan ayı başında yaptığı zam teklifini reddederek; maaşlarının, emeklilik ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi talebiyle 28 Nisan Cuma günü bir kez daha greve çıktı. Kamu ve Ticari Hizmetler Sendikası’nda (Public and Commercial Services Union-PCS) örgütlü kamu emekçileri 1 Şubat ve 15 Mart’ta da iş bırakmıştı.

PCS Genel Sekreteri Mark Serwotka grev kararıyla ilgili yaptığı açıklamada sendika üyelerinin bu anlaşmazlıkta geri adım atmayacağını belirtmiş ve şunları söylemişti: “Bakanların, eylemlerimizi hızlandırdığımızın farkına varması ve anlaşmazlığı masaya para koyarak çözmesi gerekiyor. Grevlerimizin daha şimdiden ciddi aksamalara neden olduğunu biliyoruz. Yeni grevler bizleri dinlemeyi reddeden hükümetin üzerindeki baskıyı artıracak.”

Greve British Museum, British Library, National Highways, Driver and Vehicle Standards Agency (DVSA), Ofgem ve Pasaport Ofisi çalışanları katılıyor. Pasaport Bürosu çalışanları, grevlerini 6 Mayıs’a kadar sürdürmeyi planlıyor.

 

BoE başekonomisti: Fakirler ücret artışı istememeli

0

İngiltere Merkez Bankası (BoE) Başekonomisti Huw Pill, İngiltere’deki insanların daha fakir olduklarını kabul etmeleri ve ücret zammı talep etmemeleri gerektiğini, aksi takdirde fiyatların yükselmeye devam edeceğini söyledi.

BoE Başekonomisti Pill, Columbia Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından düzenlenen bir podcast yayınına katılarak çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Pill, maaş artışı talep eden insanların ve fiyatları yükselten işletmelerin enflasyonu artırdığını ve fiyatların ekonomi genelinde daha da yükselmesine neden olduğunu ifade etti. Şirketlerin ve işçilerin enflasyonun etkisini birbirlerine aktarmaya çalışarak kalıcı enflasyon riski yarattıklarını belirten Pill, şu ifadelere yer verdi:

“Yani bir şekilde Birleşik Krallık’ta birinin daha kötü durumda olduğunu kabul etmesi ve daha yüksek ücretler veya enerji maliyetlerini müşterilere yansıtması vb. için fiyatları yükselterek gerçek harcama gücünü korumaya çalışmaktan vazgeçmesi gerekiyor”

Pill ayrıca artan enerji fiyatlarının İngiltere ekonomisi üzerindeki etkilerine atıfta bulunan açıklamalar yaptı.

İnsanların daha kötü durumda olduklarını kabul etmekte isteksiz olduğun ve İngiltere’nin doğalgaz ithalatçısı olduğunun altını çizen başekonomist, “Eğer aldığınız şey sattığınıza göre artarsa durumunuzun daha kötü olacağını anlamanız için çok fazla ekonomist olmanıza gerek yok” dedi.

İngiltere Merkez Bankası (BoE), geçen ay beklentilere paralel olarak faizi 25 baz puan artışla yüzde 4,25’e yükselterek üst üste 11. kez faiz artırımına gitti.

Faiz oranlarını belirleyen Para Politikası Kurulu, yediye karşı iki çoğunlukla son artış lehine oy kullandı. Açıklamada “maliyet ve fiyat baskılarının yüksek kaldığını” söylendi.

Diğer bir yandan son açıklanan enflasyon verilerine göre ülkede enflasyon çift hanede kalmaya devam etti. Mart ayında yıllık enflasyon yüzde 10.1 e düşerek beklentilerin altında bir düşüş kaydetti.

Yıllık tüketici enflasyonunun mart ayında yüzde 9,8’e düşerek ekim ayındaki 41 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 11,1’den uzaklaşacağı tahmin ediliyordu.

Kesintiler suç oranlarını arttırdı

0

Muhafazakârların son 13 yılda uyguladıkları kemer sıkma ve özelleştirme politikaları gençlik servislerini bitirme noktasına getirdi. Gençlik servislerinde 2010 yılından bu yana yapılan reel anlamdaki kesintilerin oranı yüzde 74 gibi devasa boyutlara ulaştı. 5-17 yaş arasında olanlar için yapılan harcamalar 158 sterlinden 37 sterline kadar düşürüldü. Son 10 yıl içinde gençlik merkezlerinin neredeyse yarıya yakını kapatıldı. Pandemi döneminde işine son verilen 4 bin 500 gençlik çalışanı hala yeniden iş başı yaptırılmış değil.

Mağdur ve suçluları karşı karşıya getirecek düzenleme

Yukarıda sıraladığımız gençlik servislerinde yapılan kesintilerden kaynaklı olarak anti-sosyal davranışlar, 2015 ile 2020 arasında yüzde 30 oranında arttı. Bu durumun sorumlusu muhafazakârlar, anti-sosyal davranışlara ve suça neden olan koşullarla mücadele etmek yerine, bir kez daha gençleri cezalandırmayı tercih etti.

Başbakan Rishi Sunak Mart’ın son günlerinde anti-sosyal davranışlarla hızlı bir şekilde mücadele etmek için hazırlanan planı ‘hızlı adalet’ (immediate justice) adıyla kamuoyuna duyurdu. Muhafazakarların suçla mücadeleye öncelik verdiklerini göstermek için hazırladıkları ‘hızlı adalet’ planı, tulum ya da sarı yelek giydirilmiş suçlulara, 48 saat içinde verdikleri hasarı temizletmeyi içeriyor. Vandalizm gibi suçları işlemiş olanlar, neden oldukları hasarları gidermek için iki gün içinde çalışmaya başlatılacak. Ayrıca suçların mağdurları, verilecek cezanın türü konusunda söz sahibi olacak. Yani mağdurlar ve suçlular karşı karşıya getirilecek. Tulum ya da sarı yelek giydirilmiş gençlere, adaleti sağlamış olmak için grafittiler temizlettirilecek, sokaklar süpürtülecek, polis arabaları yıkatılacak ya da toplum yararına ücretsiz olarak çalıştırılacak.

Suça neden olan sorunlar yerine kurbanları ile mücadele ediliyor

Sunak, Mayıs’ta yapılacak yerel seçimler öncesi attığı bu adımı, İşçi Partisi Lideri Keir Starmer’da takip etti. Starmer, düşük-seviyeli suçlarla mücadele etmeyi seçim taahhüdü olarak duyurdu. Uyuşturucu satışı ile mücadele edeceğini, toplum polislerinin sayısını arttıracağını ve çıkaracağı ‘saygı düzenlemeleri’ (respect orders) ile anti-sosyal davranışlarla mücadele edeceğini açıklayan Starmer’ın ‘çözümü’ ile Sunak’ın ‘çözümü’ arasında pek bir fark yok. Her ikisi de, suçlara neden olan koşulları ortadan kaldırmak yerine, kendileri gibi politikacıların kararlarının nedeniyle suça ittikleri gençleri cezalandırmayı tercih ediyor.

Sunak’ın ‘hızlı adalet’ planı tüm İngiltere ve Galler çapında gelecek yıl uygulanmaya başlamadan önce 10 bölgede pilot olarak hayata geçirilecek. Muhafazakar hükümetin yeni suç planı kapsamında cezalandırılacak davranışlar içerisinde, sokakta uyuma ve dilencilik de var. Toplumun en yoksul ve en korumasızlarını hedef alan bu uygulamanın mağdur edeceği kesimler ağırlıklı olarak en yoksul olan bölgelerde yaşayanlar. Gençler ve çocuklar bir taraftan politikacıların neden olduğu yoksulluk bir taraftan da bu yoksulluğu fırsata çevirerek, güç elde etmeye çalışan çetelerle baş etmek zorunda bırakılıyor.

Tüm bu baskılar ve çıkmazlar gençler ve çocuklarda ciddi ruhsal sağlık sorunlarına neden olmakta. Resmi veriler İngiltere’de ciddi ruhsal sağlık sorunlarından dolayı tedaviye ihtiyaç duyan çocukların son bir yılda % 39 oranında arttığını gösteriyor. Uzmanlara göre çocukların ruhsal sağlığının bozulmasına, pandemiden daha çok toplumsal eşitsizlikler, kemer sıkma politikaları ve internet kaynaklı sorunlar yol açmakta.

Gençlere kendilerini ifade edebilecekleri, yeteneklerini geliştirebilecekleri alanlar, eğitimde yeterli destek ve kaynak sunmayan, yüksek eğitimi paralı hale getiren, gençler için sosyal konut ve ev kiralama hakkını, gelecek ve iş güvencesini ortadan kaldıran Muhafazakârlar, neden oldukları sorunları gençleri cezalandırarak perdelemeye çalışıyor.

 

Sevilen sunucu Hülya Alişoğlu gözyaşlarıyla uğurlandı

0

İngiltere’deki toplumunun tanınan ve sevilen simalarından Sunucu Hülya Nur Özdemir Alişoğlu, 14 Nisan sabahı Ramadan Cami’sinde yapılan törenle memleketi Kastamonu’da toprağa verilmek üzere gözyaşlarıyla uğurlandı.

Alişoğlu’nun vefatı İngliltere’deki toplumda derin üzüntü yaratmıştı. ATV Avrupa’da yayınlanan Londra Aktüel programının sunucusu Hülya Nur Özdemir Alişoglu yapımcı ve sunucu Sevgin Alişoğlu ile evli ve 8 ile 12 yaşlarında iki çocuğu var.

İşçi Partisi, Diane Abbott’un üyeliğini askıya aldı

İşçi Partisi’nin önde gelen milletvekillerinden Diane Abbott’un parti üyeliği, Yahudi toplumuyla ilgili sözleriyle ilgili başlatılacak soruşturma süresince askıya alındı.

Abbott’un Observer gazetesine yazdığı yazıda, Yahudi düşmanlığının, siyahların maruz kaldığı ırkçılıktan farklı olduğu yönündeki sözleri tepkilere neden oldu.

İşçi Partisi sözcüsü, partinin “son derece saldırgan ve yanlış olan bu yorumları” kesinlikle kınadığını bildirdi. Parti, soruşturmanın ne zaman başlayacağı ve kim tarafından yönetileceğine dair bilgi vermedi.

Twitter’da bir paylaşım yapan Abbott, gazeteye gönderdiği yazının bir taslak metin olduğunu belirterek, sözlerini kayıtsız ve şartsız bir biçimde geri aldığını belirtti ve özür diledi.

Abbott, parti üyeliğinin askıya alınmasıyla birlikte parlamentoda bağımsız milletvekili olarak oturacak.

Pratisyen hekimler 4 günlük greve gitti

İngiltere’de yaklaşık 50 bin pratisyen hekim ücret zammı talebiyle 11 Nisan’da 4 günlük greve gitti. Hekimler en az yüzde 26 ücret zammı talep ediyor.

İngiltere’de yaklaşık 50 bin pratisyen hekim ücret zammı talebiyle 4 günlük greve başladı. Geçtiğimiz ay yapılan bir günlük grevden sonra anlaşmaya yanaşmayan hükümete tepki gösteren hekimler, daha uzun süreli grev kararı almıştı. Son 15 yılda kayda değer bir zam alamayan ve her yıl daha da kötüleşen ücretlerinin iyileştirilmesini isteyen hekimler en az yüzde 26 ücret zammı talep ediyor.

Yeni mezun olan doktorların hala yıllık 15 bin sterlinle işe başlatılmasının büyük bir sömürü olduğunu söyleyen Tabip Odası (BMA), bir apandisit ameliyatına giren üç doktorun toplam yıllık maaşının 66 bin sterlin olduğunu ve hayat kurtarmanın hükümet nezdinde bir değerinin olmadığını belirterek, hekimlerin herhangi bir işte de bu ücreti alabileceğini açıkladı.

Hastanelerde cinsel saldırı artıyor

Kadın Hakları Ağı’nın (WRN) yayınladığı bir rapora göre, kameralar ve güvenlik görevlilerinin yaygınlığına rağmen, 2019’dan bu yana İngiltere ve Galler’deki hastanelerde bazıları 13 yaşın altındaki çocuklara olmak üzere 6 bin 500’den fazla tecavüz ve cinsel saldırı işlendi. Örgüt, 43 polis gücüne yönelik Bilgi Edinme Özgürlüğü taleplerine atıfta bulunarak, Ocak 2019 ile Ekim 2022 arasında Birleşik Krallık’ta polis güçleri tarafından hastanelerde en az 2 bin 88 tecavüz ve 4 bin 451 cinsel saldırının kaydedildiğini söyledi.

Çoğunluk Kral Charles’ın taç giyme tören masraflarına karşı

Kraliçe Elizabeth’in ölümünün ardından tahta çıkacak olan Kral Charles’ın 6 Mayıs’ta taç giyme töreni gerçekleşecek. Ancak Britanyalıların yarısından fazlası, Kral Charles’ın taç giyme töreni masraflarının hazineden karşılanmasını istemiyor. Kral Charles’ın taç giyme töreni 6 Mayıs Cumartesi günü Westminster Abbey’de gerçekleşecek.

Tüm İngiltere’de büyük bir coşku ile kutlanacak taç giyme töreniyle ilgili yeni bir anket yapıldı. YouGov’un yaptığı ankete katılanların yüzde 51’i, 6 Mayıs’taki taç giyme seramonisinin masraflarının hükümet tarafından ödenmesine karşı çıkarken, yüzde 32’si masrafların hazineden karşılanması gerektiğini belirtti.