Kuzey batı İngiltere’de, 29 Temmuz’da, 17 yaşındaki bir caninin 3 çocuğu bıçaklayarak katletmesini fırsat bilen ırkçı-faşist odaklar, sokaklara çıkarak sağa sola saldırdı ve göçmenleri hedef aldı. Buna karşı örgütlenen anti ırkçılar, çok daha kalabalık gruplar halinde eylemler yaparak, ırkçı saldırıları engelledi.
Anti ırkçıların karşı mücadelesi karşısında bozguna uğrayan ırkçılar ve bu ırkçı eylemlere liderlik yapmaya çalışan Tommy Robinson, 26 Ekim’de Londra’da bir eylem yapacaklarını ve ülkedeki tüm ırkçıları oraya beklediğini açıkladı. Bunun üzerine anti ırkçı gruplar da harekete geçti ve aynı gün kitlesel bir karşı eylem gerçekleştirdi.
Anti ırkçı eyleme çok sayıda sendika ve politikacı ile göçmen derneği destek vererek, “Irkçılığı sokaklarımızdan silmeliyiz” mesajı verdi.
Sendikalardan yoğun katılım
Piccadilly Circus’ta toplanan onbinlerce anti ırkçı sık sık “Irkçıları sokaklarımızda istemiyoruz” sloganı atarken, sendikaların yoğun katılımı dikkat çekti. Özellikle Ulusal Eğitim Sendikası (NEU) ve Kamu İşçileri Sendikası (PCS) yoğun katılım sağladı. Binlerce üyesiyle alanı dolduran bu sendikaların yanı sıra RMT, GMB, UNITE, FBU, UNISON, UCU ve ASLEF sendikaları da eylemde yerini aldı.
Çeşitli göçmen örgütleri de eyleme katılarak tepkilerini ortaya koydu. Bazı müslüman gruplar, Filistin kampanyası ve savaş karşıtları da ırkçılığa karşı yürüdü. Türkiyelilere, başta Demokratik Güç Birliği ve DAY-MER olmak üzere birçok kurum çağrı yapmış olmasına rağmen, DAY-MER ve GİK-DER dışında katılan kurum olmadı. DAY-MER üyeleri “Irkçılığı Hayır” pankartı açarak, ırkçılığa karşı, her zaman olduğu gibi yerli halkla birlikte mücadele edeceğini açıkladı.
“Onlar çıkınca biz de sokaklarda olacağız”
Yürüyüş için sabahın erken saatlerinden itibaren Piccadilly Circus’a açılan sokaklardan akın akın gelen anti ırkçılar, yürüyüş öncesi çeşitli konuşmalar yaptı.
Birçok sendikacı ve politikacının konuştuğu eylemde İşçi Partisi eski lideri Jeremy Corbyn de bir konuşma yaptı. Corbyn, 70’lerden itibaren yapılan anti ırkçı mücadelenin, birçok ırkçı ve faşist oluşumun ortadan kalkmasını sağladığını belirterek, bir kez daha sokağa çıkan ırkçıları sokaktan silmenin mücadelesinin verildiğini söyledi. Corbyn, Yaşanan ekonomik ve soyal sorunların sorumlularının göçmenler olmadığını, asıl sorumluların bu kemer sıkma politikalarını uygulayan hükümetler olduğunun altını çizdi.
Yürüyüş, Trafalgar Meydanı’nı geçerek, savaş anıtına yaklaştığında polis yolu kesti ve Parlamento Meydanı’nda toplanan ırkçılardan uzak tuttu. Binlerce polisin yoğun güvenlik önlemi aldığı eylemler birbirinden uzak tutulmaya çalışıldı ve tüm yollar kapatıldı.
Yürüyüş sonunda yapılan konuşmalarda bir kez daha çağrılar yapıldı. Irkçılığa karşı sokaklarda daha kitlesel eylemler yapılmasının önemine değinildi. Konuşma yapanlardan biri olan NEU Genel Sekreteri Daniel Kebede, okullarda çocuklar sıralanırken elele tutuştuklarını ve bu çocuklar içinde yerli ve göçmenlerin olduğunu belirterek, ırkçıların çocuklarımızın geleceğini karartmalarına müsade etmemek gerektiğini söyledi. Kebede, “Onlar sokağa çıkınca biz çok daha kalabalık halde sokaklarda olacağız ve onların eylem yapmasını engelleyeceğiz” dedi.
———————————————
Daniel Kebade (Ulusal Eğitim Sendikası Genel Sekreteri)
Artık şu Tommy Robinson ismini duymaktan midem bulanıyor. Bu bir yolsuz ve kokain hayat tarzlı bir kişilik. Ona karşı nasıl mücadele edeceğimizi ona göstereceğiz. Her gün daha güçlü bir örgütlülükle onun karşına çıkacağız. Çünkü, ırkçılık ve islamafobianın bizim toplumda hiçbir yeri yoktur. Burada Başbakana da bir mesajım var. Sakın göçmen karşıtı politikaları uygulamaya kalkma. Bizim sağlık servisimizi göçmenler ayakta tutuyor. Onun için göçmenlere “Hoşgeldiniz” dememiz gerekiyor. Gelecek yılın bütçesi açıklanacak. O bütçede, konut, iş, yatırım ve hizmet öne çıkarılması gerekiyor. Irkçıların eline daha fazla koz vermeyin. Şimdi NEU Genel Sekreteriyim. Ama yıllarca öğretmenlik yaptım. Öğretmenlik yaparken, çocukların sıraya geçmelerini istiyordum. Çocuklar sıralanıp kendiliğinden elele tutuşuyordu. İşte bu sebeple çocuklarımızın vizyonu ülkemizin vizyonu olması gerekiyor. Çocuklarımızın geleceğini karatmalarına müsade etmeyeceğiz.
Jo O’Grady (Yüksek Öğrenim Elemanları Sendikası – UCU Genel Sekreteri)
Yoksulluk, erkek şiddeti ve bedenimizi kontrol etmek isteyen politikacılar kadınlara en büyük tehdittir. Aşırı sağcılar tam da bu özelliklere sahipler. Biz problemin ne olduğunu tam olarak biliyoruz. Ücretler eriyor, patronlar işçileri daha fazla sömürüyor. Konut sorunu büyümeye devam ediyor. İhtiyaç karşılanmıyor. Sağlık servisimize diz çöktürülmüş durumdadır. Çünkü onu Muhafazakarlar özelleştirmek istiyor. Bu problemlerin kaynağı göçmenler değil hükümetlerin kendisidir.
Jeremy Corbyn (Milletvekili – İşçi Partisi eski lideri)
Hıristiyan, Müslüman, Yahudi, inanmayanlar ve daha çoğu. Hepimiz bugün bir aradayız. Sendikalar ve çok farklı toplumlardan işçi sınıfımıza mensup binlerce insanın burada olmasından büyük mutluluk duyuyorum. Hastane kuyrukları, kalabalık sınıflar, ev sıkıntıları, düşük ücretler 14 yıllık bir Muhafazakar Parti iktidarının politikalarıdır. Irkçılar, bu sorunların kaynağı olarak, siyah komşumuz, müslüman arkadaşımız ya da gelen göçmenleri gösteriyorlar. Bu doğru değil. Sorunun kaynağı hükümetin politikalarıdır. Bir avuç zengindir bütün bu sorunları yaratan. Onlara ve Tommy Robinson gibi ırkçılara karşı birleşerek kazanacağız.
Lindsey German ( Savaş Karşıtı Koalisyon Başkanı)
Neye mal olursa olsun, ırkçılığa karşı birarada olmak zorundayız. Her zaman söyledik. Yurt dışında savaşların içinde olursanız, evinizde ırkçılığı körüklersiniz. Şöyle bir baktığımızda, Tommy Robinson, Nigel Farage ve Muhafazakâr Parti. Hepsi toplumlarımızdan nefret ediyor, hepsi müslümanlara ve göçmenlere saldırıyor. Yine bunların hepsi siyonist İsrail’i destekliyor. Biz ırkçılığa burada karşı çıkarken, Gazze’deki etnik soykırıma da karşı çıkmak zorundayız.
John McDonnell (İşçi Partisi milletvekili)
Faşizmi iyi biliyoruz. Onun için buradayız. Faşizm her zaman birilerini hedefine koyar. Göçmenler, siyahlar, müslümanlar, Irlandalılar ya da yahudiler. Ama uzun bir süreden sonra faşizm ilk kez organize bir şekilde karşımıza çıkıyor. Avrupalı faşistlerle de bağlantıları var. Bekliyorlar ve bir olanak bulunca saldırmaya başlıyorlar. Bu olanak 14 yıllık Muhafazakâr Parti iktidarının kemer sıkma politikalarıyla geldi. Faşistler, yaşanan her ekonomik ve sosyal sıkıntının sorumlusu göçmenleri göstererek saldırmaya başladılar. Buna karşı nasıl mücadele edeceğimiz ortadadır. Onlar sokaklarda görününce, biz o sokakları onlardan alıp, onları sokaklarımızdan temizleyeceğiz. Biz onları mutlaka dayanışma ve birlikte mücadele ile yeneceğiz.