HaberlerPolitikaMonarşi mi, cumhuriyet mi?

Monarşi mi, cumhuriyet mi?

Kraliçe Elizabeth’in ölümüyle birlikte monarşi hakkındaki tartışmalar yeniden canlandı. Çok sık kamuoyu araştırmaları yapılıyor ve cumhuriyetçilik ya da kraliyet arasında tercih yapanların oranı dikkatle izleniyor.

Monarşi, neredeyse Orta Çağ’dan beri Birleşik Krallık’ı oluşturan ülkelerde geçerli yönetme biçimi olmuştur. Cromwell devriminden sonra 17. yüzyılın ortalarında İngiltere ve Galler’de, daha sonra İrlanda ve İskoçya’da cumhuriyetçi hükümetler kurulmuştu. O dönemde, “İngiltere Topluluğu (Commonwealth of England)” olarak adlandırılan bu cumhuriyetler birliği, 1660’ta monarşinin Restorasyonuna kadar sürdü. Cromwell ölmüştü ve öldükten iki yıl sonra mezarından çıkarılıp kafası kesilmiş, bir sırığın ucunda parlamento’nun çatısına dikilmişti. Krallık, cumhuriyetin sonunu böyle vahşi bir biçimde ilan etmişti. II. Charles’ın kanlı darbesiyle sona eren cumhuriyet, sonraki yüzyıllar boyunca daima azınlıkta kalan gruplar tarafından zayıf bir sesle savunuldu.

Cumhuriyetçilik, zayıf bir muhalefet kimliği olageldi. Kuzey İrlanda’da “cumhuriyetçi” terimi genellikle İrlanda cumhuriyetçiliği anlamında kullanılıyor. İrlanda cumhuriyetçileri, monarşiye karşı olsalar da, temelde İrlanda adasında herhangi bir biçimde İngiliz devletinin varlığına karşıdırlar. Bir başka deyişle, cumhuriyeti yalnızca kendileri için istiyorlar. Bununla birlikte, Kuzey İrlanda’da İngiliz cumhuriyetini destekleyen sendikacılar da var.

Cumhuriyetçi Akımlar

İngiltere, İskoçya ve İrlanda anayasal monarşiler haline gelseler de, son birkaç yüzyıl boyunca amaçları monarşiyi ortadan kaldırmak ve cumhuriyetçi bir sistem kurmak olan hareketler ortaya çıkmıştır.

Fransız Devrimi’nin başlangıcından 19. yüzyılın başlarına kadar, devrimci mavi-beyaz-kırmızı üç renkli bayrak, İngiltere, Galler ve İrlanda’da kraliyet kurumuna meydan okumak için kullanıldı. Bu üç renk, Fransız Devrimi’nin sloganı olan “Liberté, égalité, fraternité” (Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik) kelimelerini temsil ediyordu. Bu slogan, 1830’larda Çartist hareket tarafından da benimsenmişti.

1837-38 Kanada isyanları ve 1848 Genç İrlandalı İsyanı sırasında İngiliz monarşisine karşı ayrılıkçı cumhuriyetçi devrimler başarısız oldu.

Parlamento, 1848’de “İhanet Suçu Yasasını” kabul etti. Bu yasa, cumhuriyetçiliğin savunulmasının cezasını Avustralya’ya sürgün olarak belirlemişti. Bu daha sonra bu ceza ömür boyu hapis cezasına çevrildi. Kanun, hâlâ kanun kitaplarında duruyor. Ancak, 2003 tarihli bir davada yargıçlar , “Davalılar ve diğer herkes için, monarşinin barışçıl bir şekilde ortadan kaldırılmasını ve onun yerine cumhuriyetçi bir hükümet biçiminin getirilmesini savunanlar, ceza tehdidi altında olamazlar” biçiminde bir karar verdi. Bugün cumhuriyeti savunmak, yazılı yasaya rağmen sürgünü ya da ömür boyu hapis cezasını gerektirmiyor.

Anketler

Ocak 1997’de ITV, 2,5 milyon izleyiciye “Bir monark ister misiniz?” sorusunu telefonla yöneltti. Telefon anketi sonucu, seçmenlerin %66’sının bir hükümdar istediğini ve %34’ünün istemediğini gösterdi.

21. yüzyılın ilk yıllarında yapılan MORI anketleri, insanların yaklaşık %70’inin monarşiyi desteklediğini gösterdi. Ancak 2005’te, Prens Charles ve Camilla Parker Bowles’in düğünü sırasında, monarşiye verilen destek %65’e düştü. Cumhuriyet yanlıları, %22’de kaldı. 2009’da BBC tarafından yaptırılan bir ICM anketi, İngiltere’nin bir cumhuriyet olmasını desteklediklerini söyleyenler %18 ve görüş belirtmeyenler %6 iken, %76 Kraliçe’den sonra DA monarşinin devam etmesini istiyordu.

Şubat 2011’de bir YouGov anketinde, Kraliçe’nin ölümünden sonra Prens Charles kral olursa monarşinin sonlandırılmasını isteyenlerin oranı %13 idi. Bununla birlikte, 29 Nisan 2011’de Prens William ve Kate Middleton’ın düğününden kısa bir süre önce bir ICM anketi, bu oranın %26’ya çıktığını gösterdi. Yine Nisan 2011’de alınan Ipsos MORI’nin 1.000 yetişkinle yaptığı bir anket, halkın %75’inin İngiltere’nin monarşi olarak kalmasını istediğini ve %18’inin İngiltere’nin cumhuriyet olmasını istediğini ortaya koydu. Mayıs 2012’de, yapılan bir Ipsos MORI anketi, %80’inin monarşiden, %13’ünün Birleşik Krallık’ın cumhuriyet haline gelmesinden yana olduğunu ortaya koydu. Bunun son yıllarda monarşi lehine rekor bir rakam olduğu düşünülüyordu.

Eylül 2015’te Cumhuriyetçi görüşlere sahip bir İşçi Milletvekili Jeremy Corbyn, partisinin liderlik seçimini kazandı ve hem Muhalefet Lideri hem de İşçi Partisi Lideri oldu. 1991’de Corbyn, İngiliz Milletler Topluluğu Yasası’nı desteklemişti. Bununla birlikte Corbyn, 2015 yılında liderlik için yürüttüğü kampanya sırasında cumhuriyetçiliğin “uğruna mücadele ettiği bir hedef olmadığını” belirtti.

Mayıs 2021’de bir YouGov anketi, cumhuriyetçi görüşlerde yüksek bir artış görüldü. 18 yaşın üzerindekilerin tamamında monarşiye olan destek %61’e (%24’e karşı) düştü. Anket aynı zamanda 25-49 yaş arasındakilerde monarşiye verilen desteğin önemli ölçüde azaldığını ve 65 yaş üstü arasında desteğin hafif bir düşüş gösterdiğini de ortaya koydu.

Mayıs 2022’de, Kraliçe’nin Platin Jübile’si öncesinde, bir başka YouGov anketi, 18-24 yaşındakilerin yalnızca %31’inin monarşiden yana olduğunu gösterdi. Oysa bir bütün olarak nüfusun %66’sı hâlâ monarşiden yanaydı. Dört ay sonra, Kraliçe’nin ölümünün ardından, bu rakam %67 olarak tespit edildi.

 

Haber Merkezi
Haber Merkezihttps://gercek.co.uk
Gerçek Gazetesi, 2010 yılında Londra'da kurulan bir gazetedir, başta İngiltere olmak üzere, Türkiye ve dünyadaki toplumsal, ekonomik ve politik gelişmeleri takip ederek halka aktarmak için çalışıyor.
- Advertisment -spot_img
- Advertisment -spot_img
- Advertisment -spot_img

DİĞER HABERLER

KÖŞE YAZILAR

Trump’ın Başkanlığı bir Kabus mu?

Aydın Çubukçu

Ortadoğu’nun Çıkmazı

Aynı kategoridenOkuyun
Aynı kategoriden okuyun