DünyaBen İsrailliyim, ama Gazze'ye daha fazla zarar vermenin çözüm olmadığına inanıyorum

Ben İsrailliyim, ama Gazze’ye daha fazla zarar vermenin çözüm olmadığına inanıyorum

İsrailli Yahudi ve Arapların oluşturduğu Standing Together adlı barış koalisyonunun başkanı Alon-Lee Green’in Observer gazetesine yazdığı makaleyi kısaltarak aktarıyoruz.

Alon-Lee Green

İsrail vatandaşları – ister Yahudi ister Filistinli Arap olsun – halen devam eden dehşet verici durum karşısında yıkıma uğradı. İsrail’de pek çok kişi öldürülen, kaçırılan ya da kaybolan birini tanıyor; neredeyse herkes güneyden ve kuzeyden roket saldırılarına maruz kalıyor. Nüfusumuzun %20’sini oluşturan birçok Arap-Filistinli İsrail vatandaşının Gazze’deki aile fertleri ve sevdikleri öldürülmüş, yaralanmış ya da hâlâ korkunç yaşam koşullarından kurtulmaya çalışıyor.

İsrail’deki Arap-Filistinli azınlık aynı zamanda hem Filistin halkının bir parçası hem de İsrail vatandaşı. Bu ikilik, Arap vatandaşlarına yönelik ırkçılığı ve şiddeti kışkırtan ve meşrulaştıran İsrail hükümeti tarafından istismar ediliyor. İsrail’in Arap vatandaşlarının terör saldırılarıyla hiçbir ilgisi olmamasına rağmen, siyaset kurumu tarafından şüpheli “teröristler” olarak sınıflandırıldılar, zulüm gördüler, ayrımcılığa uğradılar ve orantısız bir şekilde tutuklandılar.

Bu karanlık ortamda bir alternatif inşa etmek istiyoruz. Standing Together olarak, Hamas’ın menfur saldırısının bu yıkıcı sonuçlarının kaçınılmaz olmadığına inanıyoruz. Gazze’deki sivillere daha fazla zarar vermek çözüm getirmeyecek. Terör saldırılarından kurtulanlardan bazılarının cesurca ve ilham verici bir şekilde ifade ettiği gibi, intikam uğruna sivilleri öldürmek sadece sivillerin daha fazla acı çekmesine yol açacaktır; çözüm barışçıl olmalıdır.

2005 yılından bu yana İsrail, Gazze’deki sivil nüfusa yönelik 16 büyük askeri operasyon düzenledi. Bunların hiçbiri İsraillilere ve Filistinlileri daha güvenli kılmadı. Hiçbiri barışçıl bir çözüme zemin hazırlamadı, aksine her biri bir sonraki şiddet sarmalının tohumlarını ekti. Her iki halkın yaşamlarını ve refahını güvence altına almanın, masum sivilleri zarar görmekten korumanın tek yolu, BM kararlarına dayanan, işgali sona erdirecek ve her iki halk için de özgürlük, adalet ve bağımsızlığı güvence altına alacak bir İsrail-Filistin barış anlaşmasına yönelik müzakerelerdir. Bunu sadece Filistinlilerle dayanışma içinde olduğum için istemiyorum. Bunu kendim ve ailem için istiyorum – bu İsrail’in gerçek çıkarınadır.

İsrail’in Yahudi ve Arap-Filistinli vatandaşları olarak bizler, bu büyük travmadan kurtulmanın eşitlik içinde birlikte yaşamayı ve ortak bir gelecek tasavvur etmeyi gerektirdiğine inanıyoruz. Birlikte yas tuttuğumuzda – ve toplumlarımızda değişim yaratmak için birlikte çalıştığımızda – kendimize ve ailelerimize, hükümetimizin aramızda engeller yaratma girişimlerine karşı durabileceğimizi göstermiş oluruz.

Birliğimiz, desteğimiz ve hümanizmimiz, iktidarın öngördüğü zarar ve şiddete karşı alternatifin canlı örneğidir. “Mücadelenin olduğu yerde umut da vardır” sloganıyla bu zorlu dönemde de mücadele etmeye ve umudu büyütmeye devam etmekte kararlıyız.

Haber Merkezi
Haber Merkezihttps://gercek.co.uk
Gerçek Gazetesi, 2010 yılında Londra'da kurulan bir gazetedir, başta İngiltere olmak üzere, Türkiye ve dünyadaki toplumsal, ekonomik ve politik gelişmeleri takip ederek halka aktarmak için çalışıyor.
- Advertisment -spot_img
- Advertisment -spot_img
- Advertisment -spot_img

DİĞER HABERLER

KÖŞE YAZILAR

Trump’ın Başkanlığı bir Kabus mu?

Aydın Çubukçu

Ortadoğu’nun Çıkmazı

Aynı kategoridenOkuyun
Aynı kategoriden okuyun