Köşe YazılarBölgenin Kalıcı Barışa İhtiyacı Var

Bölgenin Kalıcı Barışa İhtiyacı Var

Uluslararası kapitalist sistem savaş üretiyor, Ortadoğu’da ve Kafkasya’da ırkçı-dinci sağcı rejimler halklar arasında kin ve nefret tohumları ekerek sistemin değirmenine su taşımakta, iç içe ve yan yana dostluk ve dayanışma içinde yaşayacak halklar karşılıklı düşmanlaştırılıyor. Bu rejimler, zayıf gördükleri ulusları ezme ve mültecileştirmeye çalışarak insanlığa karşı suç işliyorlar.

İnsanlığa karşı işlenen suçları şu bir kaç hafta içinde önce Artsah-Dağlık Karabağ’da gördük. Eylül ayında 100 binden fazla Ermeni yurtlarından göç etmek zorunda bırakıldı. Kürt düşmanlığı üzerinde toplumu kutuplaştıran AKP/MHP rejiminin talimatıyla 4 Ekim’de Türkiye Rojava’yı bombalamaya başladı. Onlarca sivilin ölmesine ve yaralanmasına neden oldu. Halkın yaşam kaynakları, okul ve hastane gibi kamu hizmeti veren alt yapısı büyük oranda yok edildi.

İsrail 7 Ekim’de Gazze’ye saldırıp, gıda, elektrik ve su akışını kesince, içerde ve dışarda insan hakları düşmanı olan Erdoğan insan haklarını hatırlatacak kadar utanmaz ve pişkindir.

7 Ekim’de Hamas’ın terör saldırılarına karşı yıllardır Filistinlilere zulmetmekten geri kalmayan İsrail misilleme olarak Gazze’de bütün Filistinlileri cezalandırmaya girişti. Okul, hastane, kilise ve camilerin vurulduğu saldırılarda çocuklarla beraber binlerce insan hayatını kaybetti. Saldırıların bütün şiddetiyle devam ettiği bu ortamda, İsrail’in yanında yer alan emperyalistlerin sivil halkın korunması konusuna dikkat çekmesi tam bir ikiyüzlülüktür.

Bu savaşta iki olgu öne çıkmıştır. Birincisi bölgede ırkçı-dinci sağcı yönetimlerin istediği gibi nefret dili gelişti.

İkincisi ve en önemlisi, dünyada ve bölgede savaş karşıtı büyük bir kamuoyu oluşmuş durumdadır. İsrailli ve Filistinli barış savunucuların çabası, İsrail içinde Komünistlerin ve muhaliflerin savaşın sorumlusu olarak Netanyahu kabinesi-Siyonist rejimi sorumlu tutması, aynı zamanda suçlunun evin içinde olduğunu hatırlatması açısından çok değerlidir.

Artsah-Dağlık Karabağ’dan Ukranya’ya, Kürdistan-Rojava’dan Gazze’ye ve saldırılarda hayatını kaybeden İsraillilere, yaşanan acılar hepimizin acılarıdır. Ne emperyalizm, ne de halkına baskı yapan, sömüren, eşitlik, özgürlük düşmanı bölgenin rejimleri insanlığa kötülükten başka bir şey getirmiyor.

Hamas’ın ve İsrail’in saldırıları sonucu binlerce İsrailli ve Filistinli hayatını kaybetti. 7 Ekimden bu yana İsrail tarafından 24 saat şehirlerin ve kasabaların bombalanması, canlarını kurtarmaya çalışan ailelerin dramı, binlerce ölü ve yaralının olduğu, insanların yiyeceksiz, susuz, evsiz ve ilaçsız bırakıldığı bu savaş insanlığın kabul edeceği bir durum değildir. Dünyada ve bölgede yüzbinlerce insan Gazze’de kuşatmanın kaldırılması, ateşkesin sağlanması, işgalin sona ermesi ve barış adına meydanlarda her geçen gün sesini yükseltiyor.

Bu sesin iktidarlar tarafından görmezden gelmesi, savaş karşıtlarının Türkiye ve Rusya’da olduğu gibi İsrail’de de cezalandırılması barışı savunanların mücadelesini kesemez. Bölgenin acil barışa ihtiyacı vardır. Yalnız kalıcı ve gerçek barışı sağlayacak, işgalleri sona erdirecek, insanların özgür ve eşit yaşayacağı bir bölge ve dünya yaratacak olan devrimci işçi sınıfının örgütlü gücüdür.

 

- Advertisment -spot_img
- Advertisment -spot_img
- Advertisment -spot_img

DİĞER HABERLER

KÖŞE YAZILAR

Trump’ın Başkanlığı bir Kabus mu?

Aydın Çubukçu

Ortadoğu’nun Çıkmazı

Aynı kategoridenOkuyun
Aynı kategoriden okuyun