Yaklaşık bir yıldır grevlerle sarsılan Birleşik Krallık’ta yeni bir grev dalgası daha geliyor. Bir çok sendika, grevler sonucunda büyük zaferler elde ederken, hâlâ kazanılmamış bazı talepler için yeni grevlere hazırlanıyor.
1 Şubatta başlayan ve yarım milyondan fazla işçinin katıldığı grevlerin Şubat ve Mart aylarında kitleselleşerek devam etmesi bekleniyor.
Limanlarda, belediyelerde, bazı ulaşım ağlarında, bir çok sanayi biriminde ve dağıtım ağlarında büyük kazanımlarla grevlerden çıkan işçiler ve sendikalar, ülkenin sürekli gündeminde olan sağlık, eğitim, ulaşım ve iletişim alanındaki grevlerin de başarıyla sonuçlanması için kolları sıvadı.
Bazı iş kollarında yeni grev tarihleri belirlenirken, bazı iş kollarında da 6 aylık grev oylama süresi tamamlandığı için yeni grev oylamasına başlanacak.
Hükümet, tüm ülkenin gündeminde olan 41 bin demir yolu işçisi, 300 bin hemşire, yaklaşık 600 bin eğitimci ve 115 bin postacının taleplerini kabul etmemek için direniyor. Bu grevlerin başarıya ulaşmasının hükümetin büyük yenilgi alması anlamına geleceği belirtiliyor. Bu yüzden Rishi Sunak Hükümeti dayanabileceği kadar dayanmaya çalışıyor. Öte yandan grevlere ve işçilere halkın desteğinin artması Sunak iktidarını en fazla zora sokan durum olarak görülüyor.
YÜZ BİNLERCE EĞİTİMCİ ETKİLİ GREVLERE HAZIRLANIYOR
UCU sendikası üyesi 70 bin öğretim görevlisi ve üniversite işçisi, daha önce yaptıkları 3 günlük grevden sonra 18 günlük grev kararı daha aldı. UCU Genel Sekreteri Jo O’Grady, ücret zammının yanı sıra, iş garantisi istediklerini ve emeklilik haklarına yönelik saldırı planlarının da derhal geri alınmasını istedi. Şubat ve mart ayında yapılacak grevlerin nisanda yapılacak üniversite sınavlarını da etkilemesi bekleniyor.
50 bin İskoçyalı öğretmen de nisana kadar yapacakları grevlerin sayısını açıkladı. 28 Şubat’ta başlayacak grevler, aralıklarla 22 gün sürecek. Nisanda başlayacak sınavlara kadar bu grevlerin etkili olması bekleniyor. İskoçya Eğitim Enstütüsü (EIS) üyesi öğretmenler, İskoçya yerel hükümeti tarafından teklif edilen yüzde 5 oranındaki ücret zammını kabul etmemiş ve grevlerine devam edeceklerini açıklamışlardı. Öğretmenler en az yüzde 11 zam talep ediyor.
İngiltere ve Galler’de 450 bin öğretmenin grev oylaması belli oldu. Katılımın yüzde 53 olduğu oylamada, yüzde 90 ‘evet’ oyu kullanıldı. Öğretmenler 1 Şubatta başladıkları grevleri çeşitli aralıklarla 16 Marta kadar sürdürecek.
HEMŞİRELER YİNE SOKAĞA ÇIKACAK
Ülkede en çok haksızlıklara uğrayan kesimlerin başında sağlıkçılar geliyor. Pandemide canhıraş günde 16 saat çalışarak hizmet veren ve tüm ülkede alkışlanan sağlıkçılar, son üç yıldır ücretlerine zam alamadılar. Kapı eşiklerine çıkıp alkışlayanlar, hâlâ günde 12 saat çalışmalarına rağmen sağlıkçılara zam vermemekte direniyor. Buna karşı sağlıkçılar grevlere devam kararı aldı. On binlerce hemşire, ücret zammı, iş koşullarının iyileştirilmesi, daha fazla sağlıkçının işe alınması ve hastanelere daha fazla yatak konulması talebiyle 18 ve 19 Ocak’ta yapılan grevin ardından yeni grevlerle mücadelelerine devam edecek.
POSTACILAR YENİ GREV OYLAMASINA GİDİYOR
2022’nin son çeyreğinde ve 2023’ün ilk haftasında greve giden 115 bin postacı, yaptıkları grev oylamasının 6 aylık süresi dolduğu için yeni bir grev oylamasına gidecek. Daha önceki grev oylamasına katılan işçilerin yüzde 98’i grevden yana oy kullanmıştı. Posta işçilerinin üye olduğu CWU, 23 Ocak’ta yeni bir grev oylamasına başlayacağını ve bunun sonucunu 16 Şubat’ta açılayacağını duyurdu. Grevden yana karar çıkması durumunda, bahar aylarında etkili posta grevleri gerçekleşecek. Daha önceki grevlerden dolayı biriken postaların hâlâ yerlerine ulaştırılamadığı belirtiliyor.
“HÜKÜMETİN MİNİMUM SERVİS YASASINA İZİN VERMEYECEĞİZ”
Büyük grev dalgasını geçtiğimiz haziran ayında başlatan Demir Yolu İşçileri Sendikası Genel Sekreteri Mick Lynch, hükümetin yeni yasa hazırlığı ve işçilerin tutumuna ilişkin Evrensel’e konuştu.
Liynch şunları söyledi: “Hükümet, grevlerin gerçekleştirilmesine engel olmak ve gerekirse grev yapan işçi ve sendikacılara ceza vermenin yolunu arıyor. “Minimum servis” adı altında aslında grevleri etkisiz hale getirmenin yollarını arıyorlar. Bu yasa ile tam olarak ne yapmak istedikleri açık değil. Bekleyip göreceğiz.
Ayrıntıları gördüğümüzde, bu yasaya karşı nasıl bir mücadele vereceğimize de karar vereceğiz. Mahkeme yoluyla mı, diyalog yoluyla mı yoksa sokakta eylemlerimizle mi bu yasaya karşı mücadele yöntemimizi belirleyeceğiz.
Parlamentoda oylamaya sunulacak. Umarız bu yasa hiç çıkmaz. Ve umarız muhalefetteki İşçi Partisi buna karşı çıkar ve parlamentodan geçmesine izin vermez.
Sonuç ne olursa olsun, işçilerin örgütlenmesine ve grev silahını kullanmasına engel olmak isteyen her tür yasaya karşı çıkacağız ve mücadele edeceğiz. Çünkü grev hakkı, hem bir insan hakkıdır ve hem de sendikaların özgürce örgütlenmesine ve yoğun sömürüye karşı tutum almasının bir aracıdır. Sendikaların ve işçilerin özgürce örgütlenmediği bir toplum da özgür değildir. Herkes buna karşı çıkmalıdır. Tüm demokratlar, tüm sendikalar ve sendikalar konfederasyonu TUC.
Tüm sendikalar bu yasaya karşı çıkmalı ve mücadele etmelidir. Kitle örgütleri, demokratik kurumlar, kampanya örgütleri ve işçi hareketi içinde örgütlenen herkes buna karşı ortak bir tutum sergileyip mücadele etmelidir.”