Birleşik Krallık, Filistin’deki Osmanlı Devleti hâkimiyetine son verdikten sonra, İtilaf Devletleri tarafından kararlaştırılan ve Milletler Cemiyeti tarafından Haziran 1922’de resmen onaylanan bir kararla Filistin’de bir manda hükümeti kurdu. Manda yönetimi denilen ve aslında sömürgeciliğin örtülü biçimi olan yönetim tarzı, Birinci Dünya Savaşından mağlup çıkan ve parçalanan Osmanlı İmparatorluğu ve Almanya’nın topraklarında kurulan yeni devletler güçlenip kendilerini yönetebilecek hale gelinceye kadar Milletler Cemiyeti tarafından atanacak veya belirlenecek bir ülke tarafından yönetilmesini ifade ediyordu.
Manda yönetiminde olan ülkelerin doğal zenginlikleri Manda yönetimi tarafından sömürülmeye açılıyordu.
I. Dünya Savaşı sırasında General Edmund Allenby komutasındaki Mısır Seferi Kuvvetleri, Türk kuvvetlerini yenerek Filistin’i ele geçirdi. Birleşik Krallık, savaş öncesinde bölgenin Arap önderlerinden olan Şerif Hüseyin ile anlaşarak Osmanlı İmparatorluğu’na isyan etmeleri karşılığında bağımsız bir Arap devleti vaadinde bulunmuştu. Birleşik Krallık ayrıca Sykes-Picot Antlaşması ile bölgeyi Fransa ile paylaşmıştı. Savaş bittikten sonra Birleşik Krallık Başbakanı Arthur James Balfour’un Filistin’de bir Yahudi yurdu kurulması hakkında yayınlamış olduğu deklarasyon işleri daha da karıştırmış, bölgede günümüze kadar devam eden kaos, şiddet ve savaş gibi olayların önünü açmıştır. Savaş bittikten sonra Birleşik Krallık İşgal Yönetimi, Filistin’de Suriye’den ayrı bir işbirlikçi hükümet kurdu. İngilizler, bölgenin sürekli kontrolü sağlamak için meşruiyet aradı ve bunu Haziran 1922’de Milletler Cemiyeti’nden verilen bir görev alarak elde etti. Esasen Milletler Cemiyeti’nin manda sistemi, Osmanlı İmparatorluğu’ndan ayrılan Arap topraklarını Birleşik Krallık’ın elinde tutması için paravan görevini görmüştü.
Filistin Mandası 1946 yılına kadar Mavera-i Ürdün Emirliği’ne bağlı bir özerk bölge iken, bu tarihten sonra bağımsızlığını kazanarak Ürdün’den ayrıldı. Ancak Filistin’deki Birleşik Krallık hâkimiyeti 1948 yılına kadar devam etti. Bu hâkimiyet İsrail’in 1948 yılında kurulması sonucunda Filistin Mandası’nın yıkılması ile son buldu.
İngiliz Mandası döneminde Yahudi ve Arap milliyetçileri arasında ilk çatışmalar başladı. 1936-1939 Arap İsyanı ve 1947-1948 İç Savaşı ile Filistin’de Yahudi varlığı büyümeye devam etti. 1948 yılında İsrail’in bağımsızlığını ilan etmesi, akabinde 1948 Arap-İsrail Savaşı’nın başlamasıyla Ürdün, Batı Şeria’yı, Mısır ise Gazze Şeridi’ni işgal ederek bu bölgelerin İsrail’in eline geçmesini engelledi. Tüm bu olaylardan sonra manda yönetimi 1948’de resmen ve fiilen sona erdi.