Tüketim ekonomisinin sembol ülkelerinden olan Birleşik Krallık’ta bazı ürünlerin tüketimine sınırlama getirilmiş durumda. Birleşik Krallık’ta birçok zincir süpermarket, domates, salatalık, biber gibi en çok tüketilen sebzeler ve yumurta satışına kısıtlama getirdi. Eğer zamanında önlem alınmazsa, kısıtlama getirilen ürünlere yenileri eklenebilir.
İki dünya savaşı, ekonomik krizler ve Covid-19 pandemisi dönemlerinde dahi ülkenin gıda ihtiyacını karşılayan Britanya’nın çiftçileri üretimlerini neden azaltıyor? Çiftçiler tarımsal üretimden neden vaz geçiyor? Kuşkusuz bu sorulara verilecek en temel yanıt, gıda üretimi için artan maliyetler ve çiftçilerin artan bu maliyetleri ürünlerinin satışı ile karşılayamamaları. Çiftçilerin İngilizce üç “F” ile formüle ettikleri sorun; yakıt, yem ve gübre (fuel, feed, and fertiliser) fiyatlarındaki aşırı artışlar.
Savaş öncesinde başlamakla birlikte Ukrayna savaşının da olumusuz etkilediği hepimizin bütçesini zorlayan gaz ve elektrik fiyatlarındaki artışlardan çiftçiler de payına düşeni aldı. Ulusal Çiftçiler Birliği’nin verilerine göre, 2019’dan bu yana gaz fiyatları altı kat, gübre fiyatları ise üç kat arttı. Ve bu dönemde artan maliyeti karşılayacak durumda olmayan yedi bin tarım işletmesi kapandı. Üretim maliyetlerini artıran bir diğer unsur ise, iklim değişikliğinden kaynaklı ek giderler ve işgücü eksiği. Ulusal Çiftçiler Birliği, geçen yıl 60 milyon sterlin değerinde ürünün işgücü eksikliğinden dolayı tarlalarda çürümeye terkedildiğini açıkladı. Geçici tarım işgücü ihtiyacını düşük ücretle çalışmayı kabullenen Avrupalı işçilerden sağlayan Birleşik Krallık, çalışma izninden dolayı Avrupalı işçileri Brexit sonrasında artık istihdam etme hakkına sahip değil. Hükümetin izni ile geçici çalışma hakkı elde eden Avrupalı tarım işçileri için ayrılan kontenjan ise ihtiyacı karşılamanın çok uzağında. Mevcut uygulama, yıllık olarak 2 bini beyaz et sektöründe çalışmak üzere toplamda 40 bin geçici tarım işçisine altı aylık çalışma izni tanıyor. 40 bin kişilik kontenjanı yeterli bulmayan çiftçiler, mevsimsel tarım işçisi kontenjanının 15 bin daha arttırılmasını talep ediyor.
SÜREKLİ OLARAK ARTAN FİYATLAR ÜRETİMİ VE PLANLAMAYI ETKİLİYOR
Enerji düzenleme kurulu Ofgem’in verilerine göre, 2019’dan bu yana toptan gaz satış fiyatı yüzde 650 oranında arttı. Aynı dönemde gübrenin fiyatı yüzde 240, tarımsal dizel yakıtın fiyatı ise yüzde 73 oranında arttı. Ulusal Çiftçiler Birliği’nin verilerine göre, yem maliyetleri de yüzde 75 oranında arttı. Yine aynı dönemde rekor seviyelere çıkan enflasyonun neden olduğu belirsizlik yüzünden çiftçiler güvenilir bir şekilde planlama ve maliyet hesabı yapmadığı için üretim planlaması da yapamıyor. Bu da uzun vadede üretimde aksamalara neden oluyor. Bu sorunlardan dolayı Birleşik Krallık’ta tarımsal ve hayvansal ürünlerin üretimindeki düşüş haliyle raflara yansıyor.
2019 ile kıyaslandığında, Birleşik Krallık’taki yumurta tavuklarının sayısında 4.9 milyonluk bir azalma var. Hükümetin kendi istatistiklerine göre, 2019 öncesinde 42.7 milyon olan yumurta tavuğu sayısı yüzde 13 azalarak, 37.8 milyona düştü. Yumurtlayan tavuk sayındaki bu düşüş, yine istatistiklere yansıyan verilere göre, yumurta üretiminin 2022 üçüncü çeyreğinde 320 milyon adet azalmasına neden oldu. Yumurta üretimindeki azalmanın bir diğer sebebi ise 2021’den beri dünyayı etkisi altına alan kuş gribi.
ÜRETİMDEKİ DÜŞÜŞ DEVAM EDECEK
Raflarda eksilen ürünler arasında yer alan domates ve salatalığın Birleşik Kralık’taki üretimi azalmaya devam edecek. Domates ve salatalık üretimi, kayıtlarının tutulduğu 1985 yılından bu yana en düşük seviyede. 1985 yılında Birleşik Krallık’ta 92 bin ton domates ve 67 bin ton salatalık üretilmişken, 2021 yılında domates üretimi 68 bin, salatalık üretimi ise 55 bin tonda kaldı. Domates ve salatalığın üretimindeki düşüş devam ediyor. Birleşik Krallık’ta üretimi hissedilir oranda düşen tarımsal ürünler arasında armut ve tatlı biber de var.
Yem maliyetlerindeki artış, çiftçilerin ellerindeki ineklerin sayısını azaltmasına neden olmuş durumda. Çiftçiler uzun vadede zor durumda kalmamak ve üretimlerini devam ettirebilmek için ellerindeki ineklerin sayısını azaltmaya gidiyor. Süt ürünleri pazarlamacılarının çiftçilere verdiği destek artık sonuna gelmiş durumda. Süt üretimin yanı sıra et üretiminde de ciddi bir azalma var. Haziran 2021’de kasaplık sığır sayısı 1.485 milyon ile kayıtların tutulduğu 1996 yılından bu yana en düşük seviyeye kadar geriledi. Sığır eti üretimi de, 2019’dan bu yana azalıyor. 2019 yılında 914 bin ton olan sığır eti üretimi, 2019 yılında 889 bin tona düştü.
Sebze, meyve, süt ve et üretiminin yanı sıra İngiltere ve Galler’de bahçe tarımı ürünlerinin üretiminde de bir gerileme var. Geçen yıl yüzde 30’lara kadar düşen bahçe ürünlerinin üretimindeki düşüşün 2023 yılında daha da artması bekleniyor.
FAKİRLEŞEN ÜRETİCİLERLE ENERJİ, YEM VE GÜBRE TEKELLERİNİN REKOR KÂRLARI
Ulusal Çiftçiler Birliği hükümete bir çağrı yaparak, artan maliyetler karşısında çiftçilere destek verilmesini talep etti. Sadece Birleşik Krallık’ta değil, Avrupa çapında da çiftçiler daha az ürün ekti ve artan ısıtma ve aydınlatma maliyetlerinden dolayı kışın soğuk aylarında sera üretimine ara verdi.
Tarımsal ve hayvansal gıdaların üretiminin azalmasına neden olan yakıt, yem ve gübre fiyatlarındaki rekor seviyeye ulaşan zamlar milyonlarca insanın gıdaya erişimini engellerken, yakıt, yem ve gübre üretimini elinde tutan şirketlerin kârlarını rekor seviyelere çıkarıyor. Üretimi ve milyonlarca insanın gıdaya erişimini öncelikli sorun yapması gereken hükümet, tercihini şirketlerden yana yaparak, temsil ettiği sınıfa hizmeti seçiyor. Muhafazakar Hükümetin politik tercihinin bedelini milyonlarca yoksul ve dar gelirli yeterli gıdaya erişemeyerek, on binlerce çiftçi ise üretimi durdurarak ödüyor.