İngiltere’nin en zengin başbakanı unvanına sahip Rishi Sunak’ın, maliye bakanı olduğu dönemde bankaların ek vergilerinde yaptığı kesintinin kamu bütçesine maliyeti haftalık 29 milyon sterlin. Sendikalar Konfederasyonu TUC tarafından 18 Kasım’da açıklanan bir rapor, bankalardan alınan ek vergilerin yüzde sekizden yüzde üçe düşürülmesinin önümüzdeki dört yıl içinde altı milyar sterlin vergi kaybına yol açacağını ortaya koydu.
Muhafazakârların politikaları halkın haklarını zenginlerin ise vergilerini kesiyor
Muhafazakâr Parti’nin 13 yıllık iktidarı boyunca yapmış olduğu kesintilerden işçi ve emekçiler zararlı, sermaye ve işverenler ise kârlı çıktı. Muhafazakârlar bir taraftan halkın yararlandığı servis, hizmet ve haklarda kesinti yaparken, diğer taraftan da zenginlerden, şirketlerden ve bankalardan aldığı vergilerde kesintiler yaparak, kamu harcamaları için kullanılacak kaynakların zenginlerin kasalarına girmesini sağlıyor. Artan enflasyonu bahane ederek faiz oranlarını sürekli arttırarak, bankaların kârlarının rekor seviyelere ulaşmasının önünü açan hükümet, aldığı ek vergiyi de yüzde beş düşürerek, bankaların kârlarına kâr kattı.
TUC rapora dair bulguları paylaştığı açıklamasında, Britanya’nın vergi sisteminin artık amacına uygun olmadığını ifade ederek, okullar ve hastaneler parasızlıktan işlemez haldeyken, maaşları mortgage aracılığı ile bankalara aktarılan ailelerin sefil duruma düşürülmesine dikkat çekti. TUC’nin yapmış olduğu tahmine göre vergi kesintilerinden dolayı bu yıl yaşanacak olan gelir kaybı 2.5 milyar sterlinden fazla olacak. Önümüzdeki Mart sonuna kadar 2.5 milyar sterlinin büyük bir kısmını kasalarına aktaracak olan HSBC, Barclay, Lloyds ve NatWest bankaları bu yılın ilk üç ayındaki kârlarının toplamı 41 milyar sterlin olarak tahmin ediliyor. Bankalar kârlarını 2020 yılına göre yüzde 400 arttırırken halk ve emekçiler hayat pahalılığı, dondurulan maaşlar ve kesintiler nedeniyle sürekli olarak gelir kaybı yaşamakta.
Rapora dair bir değerlendirme yapan TUC Genel Sekreteri Paul Nowak şunları söyledi: “Başbakan’ın zamanlaması çok kötü olan ek vergileri düşürme kararı, kamu kaynaklarını ve kamu hizmetlerini çok gerekli olan fonlardan yoksun bıraktı. …”Bu tamamen siyasi tercihlerle alakalı. Hem bankalar için vergilerin düşürülmesi hem bankacılara sınırsız ikramiyeler verilmesi, bu hükümetin kamu yararından ziyade aşırı zenginliği ödüllendirmekle ilgilendiğini gösteriyor.”
Positive Money kampanya grubunun politika ve hukuk temsilcisi SimonYouel ise yaptığı değerlendirmede, hayat pahalılığı krizi sırasında bankalara yapılan vergi kesintilerinin hiçbir zaman haklı gösterilemeyeceğini söyledi.
Bankaların ve halkın temel ihtiyaçlarından kâr eden şirketlerin vergileri arttırılsın
TUC hazırladığı rapor aracılığı ile bankacılık sektöründeki aşırı kârların vergilendirilmesine ilişkin önerilerini de paylaştı.
Bu öneriler;
• Banka ek ücretindeki kesintilerin tersine çevrilerek %8’e ve genel kurumlar vergisi oranının yeniden %33 çıkartılması. Bu düzenleme ile dört yılda elde edilecek ek vergi toplamı yaklaşık 6 ila 6.5 milyar sterlin civarında olacak.
• Banka kârları üzerinden %35’lik bir genel vergi oranı oluşturmak için banka ek ücretinin %10’a yükseltilmesi. Bu düzenleme ile dört yılda elde edilecek ek vergi toplamı yaklaşık 7.5 milyar ile 8.1 milyar sterlin civarında olacak.
• Bankalara yüzde 35 ek düşeş vergisi (windfalltax) getirilerek, enerji şirketlerinden alınan vergilerle eşitlenmesi. Bu, toplam kurumlar vergisi oranının %60 olmasını sağlayacak ve 4 yıl içinde toplanacak vergilerde 26 milyar ile 28 milyar sterlin arasında bir artış sağlayacak.
TUC, Birleşik Krallık’ta servetin ve aşırı kârların daha adil bir şekilde vergilendirilmesi konusunda ulusal bir tartışma çağrısı da yaptı. Britanya’nın vergi sisteminin artık amacına uygun olmadığına vurgu yapan TUC, beklenmedik durumlar ve krizlerden elde edilen kârların vergilendirilmesine dair halkın ne düşündüğünü tespit etmek için Eylül ayında bir anket de yaptırdı.
Bu ankete göre halkın dörtte üçü (%75) bankaların aşırı kârlarına beklenmedik bir vergi getirilmesini destekliyor; buna 2019 seçimlerinde Muhafazakârlara oy verenlerin %76’sı da dahil.
2019’da Muhafazakârlar için oy kullanan seçmenlerin %81’i dâhil olmak üzere, her 5 kişiden 4’ü (%80) enerji şirketlerinin kârlarına beklenmedik bir vergi getirilmesini destekliyor.
10 kişiden 7’si (%69) çevrimiçi (online) büyük perakendecilerin (Amazon gibi) fazla kârlarına beklenmedik bir vergi getirilmesini destekliyor.
TUC, daha önce de hükümete sermaye kazançları vergi oranını, gelir vergisi oranıyla eşitleme çağrısında bulunmuştu. TUC yıllık olarak yaklaşık 10 milyar sterlin vergi geliri sağlayacak bu düzenlemenin yanı sıra büyük enerji şirketlerinden alınan düşeş vergisi (windfall tax) oranın da arttırılmasına destek vermekte.