Umarım gaz faturalarıyla aranız iyidir millet, Kasımınız kastırmamış Aralık’ta bekleyeceğiniz bir ara vardır dilerim.
Biz de hamdolsun iyiyiz, oflaysinsta fiyatı artmaya devam eden ekmek, yoğurt yumurta ile uğraşıyoruz, bir yıldır bazı şeylere zam gelmesini bekliyoz, airspray, ayakkabı, internet eşyaları vs gibi ki diğerleri yalnız kalmasınlar. Pahalılanan herşeyi satıp da paranın çoğunu elektriğe yatırınca fiyatı artmayan şeylere zam gelirse belki fit olur hesap kitap diyoruz ama çare yok, işler kötü, bazen melmekete bakıp yine biz iyiyiz diyip bu söylediklerimin de son küçük esnaf feryadı olması da olası diyorum ama başka konu, ne de olsa hiç bir şeyin ne bizle başlayıp ne bizle bitmeyeceğini bilip kabul edecek kadar da esnaf olamayan biriyim, bakarsın proleterleşiriz, bakıp görecez.
Neyse, bilmem konu nerden açıldı, geçen oturmuş bizim çırakla, şimdiki ismiyle Çek Cumhuriyeti bölgesinde bulunan Bohemya devletinin 14. yüzyıl sonu tarihini, Katolik Avrupa’nın tümüne karşı direnmiş Jan Zizka’yı felan konuşuyoz, ya abi ne zulümler, ne haksızlıklar, bir sürü alınmamış ah, ne tuhaf değil mi dedi. Walla evlat öyle de, mesele bunların sürmesi, yoksa mazlumun aheste aheste çıkan hakkı olsa olsa aynı şeylerin tekrarlanmaması dedim, önce anlamadı ama sonra Kola’yı uzatınca tuhaf biçimde onunla hemfikir olduğumu anladı. İngiltere’de düşünülebilen şeyleri bugünlerde ilk defa düşünüp tuhaf tuhaf ortalığı seyrediyor bizim Ankaralı, entegre olmasına ramak kaldı.
Evet tekrarın önemiydi, bu geçmişte yaşanlardan hatırlanıp, yaşadığımız günlerde kendini tekrar zuhur eden artizliklerde de görünen. Onun için pek yazasım olmadı, hangisini yazacaz, sonu gelmez diye değil, hepsini birlikte yazmamız gerekiyor diye. Ki bu ay artiz değil bazılarının paylaştığı artizlik konu olacak da demiyorum. Çünkü bu ayımızın artizliği yine başka bir tür artizlik, kitlesel kollektif artizlik, Özellikle Batı Avrupa futbol otoriteleri, medyası, hükümetleri ve gündemde kalmak isteyen eski bakanların yanında Kuzey Amerikalı pampalarının da sürdürdüğü Katar dünya kupası üzerinde sürdükleri sahte, yalan, samimiyetsiz, içtensiz, yüzeyesel, ikiyüzlü, yalakacı ahlaki öfke kampanyası, resmi nefret artizliği.
Ukrayna’ya saldıran Putin ve Rusya ne naneyse, hangi ağacın hangi yaprağıysa, Katar da diğer yoz ve yolsuz devlet ve futbol otoriteleriyle aynı. Anladık Katar’da yapılan stadyumlar sömürü ve kıyım üzerinden yapıldı, sanki Batılılar, Britishler, ABD’liler aynı kıyımları yapmadılar, yapmıyorlar ve yapmayı sürdürmeyecekler. Sanki Katar’dan bir taş atımı ötede Mısırda, Kasım ayı boyunca gerçekleştirdikleri Birleşmiş Milletlerinin iklim zirvesi Cop22’de aldıkları karar dünyayı kıyım ve yıkıma götürmüyor, orda şu devletin havasın alıp şu devlete atık satmıyorlar. Sanarsınız Stratfford’da olimpiyatlarda yaptıkları stadyumlar hem piknik yapıp hem de güle oynaya orayı bir mesire alanı olarak kullananlar tarafından yapıldı.
Evet katliamlarla, yolsulukluklarla bu dünya kupasını satın aldılar ve evet ülkelerindeki yönetim demokrasi karşıtlığının önde gideni. Sanki Yemenlilere silah satıp katliam yaptıran Britishler çok temiz, Cemal Kaşıkçıyı öldüren Saudilerden pek bir aynı demde bahsediyorlar değil mi? İşçileri çok düşünüyorlar, niye kimse greve gitme kararı alan Mick Lynch ve arkadaşlarının Krismıs düşmanı Scrooge ilan edilmesine birşey demiyor? Birşey deme değil kampanya yürütmüyor? Niye sözettikleri Asyalı işçilerin ülkelerinden kalkıp göçmek zorunda kaldıklarını sormuyor? Afrika veya Karayiplerde doğan Hintli kaynıyor Londra’da, sorun hele niye burlarda doğmuşlar, niye insanın Hintli ninesi Latin Amerika açıklarında Guyana’da doğarmış? İngiltere’de sadece son iki ayda göçmenlerin yaşadıkları, Manston göçmen merkezinde difteriden ölümlerden neden sözetmiyor santraforlar?
Sonra ismini yazmasını bile bilmeyip piyasanın bir alınır satınırı olan futbolcu dallamalarla çıkıp Katar’da durumun ne kötü olduğuna dair demeç ardına demeç alıp veriyorlar. Yamuk Harry Kane bizim ahlak temsilcimiz siz düşünün. Beğenmiyorsunuz oynamayın hırpolar, o kadar adalet timsaliyseniz.. Sonra masum LGBT’lerin duygularını sömürerek insan hakları, protesto felan diyin, son anda da haftalardır kapak kapak gezidirdiğiniz kol bandı geyiğinden vazgeçin. Hem işinizin olmadığı yerde ahkam kesin hem de sonunda da İngiliz futbol klüplerinin Amerikan patronarının ağzından İngilizimsi/Amerikanımsı bir batı milliyetçiliği yapın. Alman milli takımı ve eski bakanı falansanız, bu kabul edilir linç teşebbüsünde siz olmazsanız olmaz, siyah kol bandı takın, maçtan önce bir Instagram pozu verin. Sizin çığır açan protestolarınızı sevsinler, iki ay sonra bu söylediklerinize hatırlarsanız kendimi artiz yazarım. Son tür ırkçılık işte, bizden başkası bilmez, biz yapmazsak olmaz saplantıları.
Katar’ın çapı artık neyse, yaşlı bir emminin deyimiyle Konya bile daha büyük. Katarlılar Batılılar ve ittifaklarıyla işler çevirirken nerdeymiş Avrupalılar? Bu konuda Tayyip ne diyor? İşte geçen dünya kupası Rusya’daydı şimdiki de Katar/Asya’da ya, ağızlarından köpüre köpüre bu keki yiyemedikleri için efeleniyorlar. Yolsuzluk, para babalığı Avrupalı, sarı saçlı ve mavi gözlü olmazsa olmaz değil mi? Futboldan çok anlıyorlar ya arkadaşlar ve medya, daha üç-beş ay önce özel elit bir lig kurma çabasıyla ortaya çıkıp ağızları taraftarlar tarafından kapatılan aynı kişilerin bu Katar karşıtı kampanyayı yürüttüğü kimsenin aklına geliyor mu?
Futbol-sermaye-milliyetçilik ilişkilerinden eskiden bahsedildiğinde futbola niye politika karıştıyorsunuz denirdi. Demek ki artiz inkar ettiği gerçeği bir gün alıp timsalliğini üstlenen kişi veya kişi grubu. Hem neye karşı olduğumuzu hem de karşı olmamıza katılmayanları olduğunu dikkate almamız gerektiğini anlatmaları bu hadiseleriyle. Ki aslında artizliğin kendisini görmesi için de yeterli neden sunmaları. Ama kayışlar kopmuş, ağza gelen söyleniyor, çıkarlar için işe ne gelirse o savunuluyor. İflah impossible baby. Bizim Maraş tarafında buna mızarma da deniyor. Kaçınma beslenimli tersyüz etme dönüştürücüsü bir bakıma yani artiz. Bakın ki demokratik ve özgür toplumlardan sözedildiken sonra bunun diğerlerine zorla dayatılması geliyor. Batı demokrasi işte, bize karşı çıkana kadar özgürsün ve demokratik hakların var. Katar Rusya’yla aynı grupta oynamadığına şükrediyor olmalı.
Tutarlı yıllar efendim.