HaberlerPolitikaGenel Seçimler Sonbahar’a Kalırken Bazı Yerel Seçimler 2 Mayıs’ta: İktidar Partisi İse...

Genel Seçimler Sonbahar’a Kalırken Bazı Yerel Seçimler 2 Mayıs’ta: İktidar Partisi İse Darmadağan

Mayıs ayında İngiltere’de 100’den fazla yerel yönetimde bir dizi belediye seçimi gerçekleştirilecek.

Bu seçimler, başbakan Rishi Sunak ‘ın genel seçim tarihini açıklamadan önce gerçekleşen son yerel seçimler olacak ve sonuçlar ülkenin bu yılın sonlarında gerçekleşmesi beklenen genel seçimlerde hangi yöne gideceğinin büyük olasılıkla işaretlerini verecek. Geçen yıl yapılan yerel seçimlerde Labour Party, 2002’den bu yana ilk kez yerel yönetimlere en fazla üye gönderen parti olmuştu.

Yerel seçimler İngiltere genelinde 107 yerel yönetimde gerçekleşiyor. Bunlar, 58 ilçe, 31 metropol ilçe ve 18 üniter olmak üzere farklı türde belediyelerden oluşuyor. Londra sakinleri ise Londra Belediye Başkanı ve Londra Meclisi üyelerini seçecek. Bazı belediyelerde de meclis üyeleri için ara seçimler gerçekleşecek.

Seçimlerle ayrıca İngiltere ve Galler genelindeki 37 polis ve suç komiserliği de belirlenecek.

2 Mayıs’ta oylar verildikten sonra, 2/3 Mayıs’ta yerel seçim sonuçları, 3/4 Mayıs’ta belediye başkanlığı seçim sonuçları ve son olarak4 Mayıs’ta da Londra Meclisi seçimleri sonuçları açıklanacak.

İktidar Partisi Tedirgin ve Bölünmüş

Mart ayının son günlerinde partiler seçim kampanyalarını başlatırken, geride bırakılan ay zarfında, hem genel seçim tarihinin açıklanması hem de iktidar Partisi’nde Sunak liderliğiyle ilgili ciddi tartışmalar da konuyla ilgili gündeme damgasını vuran diğer gelişmelerdi.

16 Mart’ta Mail gazetesine sızan haberlere göre, partinin sağ kanadındaki milletvekillerinin parti Avam Kamarası lideri Mordaunt’un arkasında birleşerek, onu lider ilan etmek üzere “ılımlılarla görüşmeler yaptıkları” ortaya çıkmıştı. Mordaunt iddialar hakkında kamuoyuna herhangi bir açıklama yapmazken, taraftarları Mordaunt’un herhangi bir komplonun tarafı olmadığını ya da bundan haberdar olmadığını ve bu haberlerin Sunak’ın sağcı rakiplerini bastırma girişimi olduğuna inandığını söylemişlerdi.

Rishi Sunak, Guardian gazetesinin işadamı Frank Hester’in milletvekili Diane Abbott’a bakınca “tüm siyah kadınlardan nefret etme isteği” duyduğunu ve Abbott’un “vurulması gerektiğini” söylediğini ifşa etmesinin ardından, partisinin ondan aldığı en az 10 milyon sterlinlik bağışı iade etmesi için kamuoyu baskısına maruz kalmıştı. Hester sözlerinden dolayı özür dilemiş ancak sözlerinin ırk ya da cinsiyet temelli olduğunu inkâr etmişti.

Bu entrikalara karşı üst düzey Muhafazakârlar birleşerek yeni bir liderlik yarışını şimdilik önlemiş görünüyor. Bir kabine bakanı Guardian’a yaptığı açıklamada: “Partinin bir sonraki seçimlerden önce başka bir lider arayışına girmesi söz konusu değil. Bunun etkisi kesinlikle felaket olur. Bazıları sadece kasıtlı olarak sorun yaratmaya çalışıyor ki bu da en üst düzeyde bir kendini beğenmişliktir” şeklinde konuştu.

20 Mart’ta Parti içi düzen ve liderlik üzerinde belirleyici bir role sahip Muhafazakâr Partisi 1922 komitesi huzuruna çıkan Sunak’ın yaptığı konuşma sonrası bir anlaşma görüntüsü ortaya çıksa da, bazı katılımcılar bunun ne kadar samimi olduğundan şüphe duyduklarını da belirttiler. Bunu kanıtlarcasına, Sunak’ın bu konuşmayı yaptığı saatlerde, hükümetin sığınmacıları Ruanda’yı göndermeyi öngören yasa tasarısı Lordlar Kamarası’ndaki oylamada kaybediyor ve parti içi ayrımları vurguluyordu. Kaldı ki bazı parti çevreleri açısından Ruanda yasasının geçirilmesi başarılı ya da başarısızlığı sınırlı sonuçları olan bir seçim için olmazsa olmaz.

Kesin Gideceğini Bildiğini İçin İktidara Asılmak

Öyle görünüyor ki Sunak’ın görevden alınmasını isteyen Muhafazakâr milletvekilleri olsa da bunların sayı ve etkisinin sınırlı. Partinin azılı gericilerinden Ian Duncan Smith gibi Başbakan’ı destekleme alışkanlığı olmayanlar bile yaptıkları açıklamalarla birlik ihtiyacını vurgulamaya hevesliydi.Ocak ayında Ruanda tasarısı konusunda Sunak’a karşı çıkan ve Liz Truss döneminde bakanlık yapan Jonathan Gullis bile, 1922 komitesi toplantısı sonrasında gazetecilere yaptığı açıklamada başbakanı eleştirenlerin “büyümesi” gerektiğini söyledi.

Bu tartışmaların tekrar tekrar ortaya çıkması kuşkusuz, parti içinde giderek daha da hararetlenen atmosferi ve 14 yıllık iktidarın ardından yaklaşan seçim felaketine ilişkin artan çaresizliğin kaçınılmazlığını yansıtıyor. Kaldı ki birçok üst düzey Muhafazakâr, Labour Party’sini yenme bir yana şimdi görevlerinin partinin kayıplarını sınırlamak olduğuna inanıyor.

Son günlerde Sunak ve Muhafazakârlar, Jeremy Hunt’ın çalışanlar için ulusal sigortayı 2 peni düşürdüğü bütçesinin partisinin popülerliğini değiştirememesi, eski başkan yardımcısı Lee Anderson’ın Reform UK ‘e geçmesi ve Muhafazakâr partinin en büyük bağışçısı Frank Hester’ın Labour Party milletvekili Diane Abbott hakkındaki ırkçı yorumlarının ifşa edilmesiyle itibar kaybetmeyi sürdürmüşlerdi. Bu durumda bir genel seçim tarihi açıklamaktan sakınan başbakan Sunak’a, muhalefet lideri Starmer “korkak” suçlamasını yöneltmiş, Maliye Bakanı Jeremy Hunt bu ay yaptığı bir konuşmada genel seçimlerin önümüzdeki Ekim gerçekleşeceğine dair ipuçları sızdırmıştı. Bu durumda, seçimin açıklanmaması Sunak’ın kendi statüsünü muhafaza etmekten çok partinin olası sonuçları değiştirme konusunda zaman kazanmaya çalıştığını da gösteriyor. Ama o tarihe kadar Sunak’ın benzer hamle ve baskılarla karşı karşı kalmayacağı ihtimal dışı gibi görünmediğini de eklemek gerekiyor.

İktidar partisinin oylarının %20’lere kadar gerileyebileceğini gösteren kamuoyu yoklamalarının yanında, bunun göstergelerinden biri de, muhalefet partisi liderlerinin, Muhafazakârların seçimlerde 1997’den bu yana görülmemiş bir şekilde dağılabileceğinden giderek daha emin hale geldiğini düşündüklerine dair açıklamaları olmayı sürdürüyor.

 

Haber Merkezi
Haber Merkezihttps://gercek.co.uk
Gerçek Gazetesi, 2010 yılında Londra'da kurulan bir gazetedir, başta İngiltere olmak üzere, Türkiye ve dünyadaki toplumsal, ekonomik ve politik gelişmeleri takip ederek halka aktarmak için çalışıyor.
- Advertisment -spot_img
- Advertisment -spot_img
- Advertisment -spot_img

DİĞER HABERLER

KÖŞE YAZILAR

Trump’ın Başkanlığı bir Kabus mu?

Aydın Çubukçu

Ortadoğu’nun Çıkmazı

Aynı kategoridenOkuyun
Aynı kategoriden okuyun