ManşetNHS’i çökerten doktorların grevi değil, kesintiler ve özelleştirme politikaları

NHS’i çökerten doktorların grevi değil, kesintiler ve özelleştirme politikaları

Ulusal Sağlık Servisi NHS, Muhafazakar Parti’nin on yıllardan beri sistematik olarak devam ettirdiği kesinti ve özelleştirme politikaları nedeniyle ihtiyacı karşılayamaz hale gelmiş durumda. Yeterince personelin, yatağın, hastanenin ve ekipmanın olmamasının bedelini pandemi döneminde çok açık bir şekilde görüldüğü gibi halk ve sağlık çalışanları canları ile ödedi ve ödemeye devam ediyor. Başta pratisyen hekimler olmak üzere sağlık çalışanları 2010 yılından beri NHS’in özelleştirilmesine ve bütçesinde yapılan kesintilere karşı mücadele ediyor. Bundan tam sekiz yıl önce pratisyen hekimler 40 yılın ardından ilk grevlerini, şimdiki Maliye Bakanı Jeremy Hunt’ın sağlık bakanı olduğu dönemde gerçekleştirdiler. Pratisyen hekimlerin aylarca süren hak talebi karşısında kılını kıpırdatmayan Hunt, tarihe en nefret edilen sağlık bakanı olarak geçti. Pratisyen hekimlerin ardından hemşireler, ebeler, ambulans şoförleri, temizlik ve bakım çalışanları da dahil hemen hemen tüm sağlık çalışanları ücret ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi için grevlere çıktılar. Muhafazakârlar, çoğu yıllar maaşlarını dondurduğu sağlık çalışanlarına enflasyonun çok altında kalan ücret artışı dışında hiçbir destekte bulunmadı. Hükümet NHS’in bütçesini düşürerek, çalışanların iş yükünü ve çalışma koşullarını da ağırlaştırdı.

Rakamlarla NHS

Gelinen aşamada tüm dünyanın gıpta ile baktığı NHS, 47 bini hemşireler olmak üzere 132 binin üzerindeki personel eksikliği ve bütçe açığından dolayı işlemez hale gelmiş durumda. Tedavi için sadece İngiltere’de randevu bekleyenlerin sayısı 7 milyon 750 bin civarında ve bu rakamın pratisyen hekimlerin en son yaptıkları grevlerden bağımsız olarak gelecek yılın Ağustos’una kadar 8 milyonu aşacağı tahmin ediliyor. Her hafta 500’den fazla hasta zamanında müdahale yapılmadığı için hayatını kaybediyor. Geçen yıl 500’den fazla hasta 15 saat boyunca ambulans beklerken can verdi.

Ekim 2023 verilerine göre 107 bin hasta tedavilerinin başlaması için 65 haftadan fazla beklemek zorunda bırakıldı. Geçtiğimiz Kasım’da acil servise gidenlerin %30’u muayene edilebilmek için en az dört saat beklemek zorunda bırakıldı. Yine Ekim 2023 verilerine göre kanser için acil tedavi edilmek üzere GP’leri tarafından sevk edilenler iki aydan fazla bekletildi. Geçen yılın Kasım’ında ölümcül rahatsızlıkları olanlar ambulans gelmesi için ortalama olarak sekiz dakika 32 saniye bekletildi ki bu yedi dakika olarak belirlenen hedefin çok ötesinde. Felç ve kalp krizi gibi İkincil grup olarak tanımlanan rahatsızlıkları olanlar ise 18 dakika yerine 38 dakika 30 saniye beklemek zorunda kaldı.

NHS’e bütçeden ayrılan pay 1948’in gerisinde

NHS bütçesinde en çok kesintilerin yapıldığı dönemde sağlık bakanlığı yapan şimdinin Maliye Bakanı Jeremy Hunt en son açıkladığı sonbahar bütçesinde NHS’e önümüzdeki iki yıl için 6.6 milyar sterlin bütçe ayırdı. Bu bütçenin NHS’i içinde bulunduğu açmazdan çıkartmaya yetmeyeceği uzmanlar tarafından dile getirilmiş olmasına rağmen ne hükümet ne sağlık bakanı ne de maliye bakanı harekete geçti. NHS bütçesindeki kesintiler David Cameron döneminde uygulamaya konan kemer sıkma politikaları ile başladı. 1948 ila 2010 yılları arasında NHS için ayrılan bütçe her yıl % 3.7 oranında arttırılırken bu oran 2010’dan sonra %1.4’e düşürüldü. Artan nüfus ve yaş ortalamasından dolayı NHS’in arttırılması gereken bütçesinin kesilmesi verilen sağlık hizmetlerinin aksamasına yol açtı. Sağlık bütçesinin yanı sıra belediyelerin bütçelerinde yapılan kesintiler ve bakım hizmetlerinin belediyelerin sırtına yıkılması da NHS çalışanlarının üzerindeki yükün artmasına neden oldu. Yerel bakım hizmetleri ihtiyacı karşılayamadığı için tedavisi tamamlanan yaşlılar ve hastalar taburcu edilemedi. Yeterince yatak olmadığı için de yatak ihtiyacı olan hastaların bekleme süreleri uzadı.

Verilerle NHS’in özelleştirilmesi

NHS her geçen yıl daha fazla hastanın özel sektörde tedavi edilmesiyle ve en karlı operasyonların özel sağlık şirketlerine verilmesi ile istikrarlı bir şekilde özelleştirilmektedir. Oxford Üniversitesi tarafından yapılan bir çalışmaya göre geçen yıl 2 milyondan fazla NHS hastası özel şirketler tarafından tedavi edildi, bu da tüm tedavilerin %10’undan biraz daha az bir orana tekabül ediyor. 2011’de bu oran %3 civarındaydı.

Aynı çalışmada, 2013 ve 2019 yılları arasında NHS’den kâr amacı güden özel şirketlere 11 milyar sterlinden fazla kaynak aktarıldığının tespiti de var. Yapılan analizler NHS’nin kâr amacı güden şirketlere harcadığı miktarlarda istikrarlı bir artış olduğunu gösteriyor. Araştırma aynı zamanda özelleştirmenin tedavi edilebilir nedenlerle daha fazla insanın ölümüne yol açtığını ortaya koymakta. 2013 ile 2019 yılları arasında özelleştirmedeki artışa atfedilebilecek tahmini 557 ek ölüm olduğu hesaplanmıştır. Araştırmanın yayınlanmasının ardından NHS’in özelleştirilmesine karşı çıkan kampanya grupları ‘Özelleştirme Öldürür’ adıyla Parlamento meydanında 557 kişinin katılımı ile bir protesto düzenledi. Gazeteler ‘NHS’teki ölüm oranlarının artışı Muhafazakarların özelleştirmelerinden kaynaklı’ manşetleri ile çıktılar.

Tony Blair, Margaret Thatcher’dan devralarak uyguladığı Özel Finans İnisiyatifleri (Private Finance Initiatives) neredeyse NHS’in iliğini kurutacak düzeye varmış durumda. Özel girişimlere döner sermayeden ödenmek koşulu ile yaptırılan 100 hastanenin bütçesi 13 milyardan 80 milyar sterline çıktı. Nerdeyse her 10 hastaneden dokuzunu devralan özel şirketler geride 55 milyar sterlinlik borç bıraktılar. Özel Finans İnisiyatifleri’ne kişi başına düşen borcun miktarı 1200 sterlin.

Muhafazakârlar tarafından 2012 yılında çıkartılan Sağlık ve Bakım Yasası ile NHS’in özelleştirilmesinin önündeki tüm engeller kaldırıldı. NHS 200’den fazla ‘klinik Komisyon Grubu’na bölünerek, özel sektör ile arasında rekabet başlatıldı.

Özel sağlık sektörünün en yaygın olduğu alanlardan biri ruh sağlığı hizmetleri.

2012 Yasası yürürlüğe girmeden önce bile, NHS’nin özel ruh sağlığı hizmeti sağlayıcılarına yaptığı harcamalar 2012-13 yıllarında reel olarak yüzde 15 arttı. Kasım 2018’de Parlamento’da verilen rakamlar, özel sektör harcamalarının beş yıl içinde yüzde 27 oranında artmaya devam ettiğini göstermekte. Özel sektör 304 milyon değerindeki ‘kilitli koğuş rehabilitasyonu’ servislerinin yüzde 97’sini elinde bulunduruyor. Yanı sıra Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı (CAMHS) için yapılan 355 milyon sterlinlik NHS harcamasının yüzde 44’ü özel sağlayıcılara gidiyor. En akut hasta çocuklar için çocuk psikiyatrik yoğun bakım yataklarının yaklaşık yüzde 60’ı özel sektör tarafından sağlanmaktadır. Birleşik Krallık’taki akıl sağlığı yataklarının yüzde 30’u özel sektörün eline geçmiş durumda. NHS’nin yatılı bakım için yaptığı tahmini 5.2 milyar sterlinlik harcamanın üçte birinden fazlası (1.8 milyar sterlin) artık özel sağlayıcılara gidiyor.

Doktorlar ne istiyor?

Pratisyen hekimler İngiltere tarihinin en uzun süreli grevini NHS’in sorunlarının bu derece kronikleştiği ve sağlık hizmetlerine ihtiyacın en çok duyulduğu bir dönemde gerçekleştirdiler.

Toplamda 144 saat süren grev 75 yıllık NHS tarihinin en uzun süreli grevi olarak kayıtlara geçti. Pratisyen hekimler grevler ile hem kendileri hem hastaları hem de Ulusal Sağlık Servisi NHS’in ihtiyaç duyduğu kaynak ve koşulların yaratılması taleplerinde ısrar ettiler.

Pratisyen hekimler 2008 yılından bu yana yaşanan ücret kayıplarının telafi edilmesi için %35’lik zam talebiyle 33 gün greve çıktılar. Pratisyen hekimler bu grevlerden bazılarını İngiltere tarihinde ilk kez uzman doktorlarla eş zamanlı olarak gerçekleştirdi. Hükümetin şimdiye kadar pratisyen hekimlere sunduğu teklif Nisan’da yapılan % 8.3 artışa ek olarak % 3 zam oldu. Bu ücret artışını yetersiz bulan pratisyen hekimler taleplerinin karşılanması için en son Aralık’ta 3, Ocak ayı başında da 6 gün kesintisiz grev yaptı. Yapılan % 3’lük zam pratisyen hekimlerin saat ücretinde sadece 50 penilik bir artış sağlıyor. Saat ücretleri 15.50 sterlin civarında olan pratisyen hekimlerin talebi saat ücretlerinin 21 sterline çıkartılması.

Pratisyen hekimlerin altı gün kesintisiz olarak gerçekleştirdikleri grevler; başta doktorlar olmak üzere sağlık çalışanlarına en çok ihtiyaç duyulan bir döneme denk geldi. Grevlerin etkisini, sadece ameliyat ve randevuları iptal edilen hastalar değil, acil servisleri kullanan hastalar da hissetti. Grevin daha ilk gününde pratisyen hekimlerin acil müdahalesine ihtiyaç duyulduğuna dair 20 çağrı yapıldı. Pratisyen hekimlerin örgütü İngiltere Tabipler Birliği (BMA) gelen çağrılara dair yaptığı değerlendirmede, çağrıların sağlık değil hükümetin politik baskıları nedeniyle yapıldığını ifade ederek üyelerinin hak talebinin arkasında durdu. Nottingham NHS sağlık personeli eksikliğinden kaynaklı ‘’aşırı baskı’’ nedeniyle kritik durum ilan etti.

Pratisyen hekimlere destek giderek büyüyor

Kamuoyunun destek verdiği pratisyen hekimler tüm baskılara karşın grevlerini kararlılıkla devam ettirdi. Grevin ikinci gününde aralarında şair-yazar Michael Rosen, komedyen Jo Brand, aktör Stephen Fry, komedyen ve eski bir doktor olan Adam Kay’in de bulunduğu 73 bin kişi imzaladıkları açık bir mektupla pratisyen hekimlere destek verirken, hükümete acil olarak harekete geçmesi çağrısı yaptılar.

Yapılan açıklamada, milyonlarca insanın “randevu beklerken daha da hastalandığı’’na dikkat çekildi. Başbakan Sunak’ın NHS bekleme listesini azaltmanın en önemli önceliklerinden biri olduğunu söylemesinin birinci yıldönümünde durumun kendilerinde “endişe ve belirsizliğe” yol açtığı da açıklamada dile getirildi.

Geçtiğimiz Ocak ayında Muhafazakâr Parti lideri “NHS bekleme listeleri düşecek ve insanlar ihtiyaç duydukları bakımı daha hızlı alabilecekler” sözünü vermiş ve ülkenin bu sözü yerine getirme konusunda kendisinden hesap sormasını istemişti.

Kampanya grubu 38 Degrees tarafından yayınlanan mektupta şu ifadeler yer alıyor: “Hesap verme zamanınız geldi.

“Hastaları ve NHS çalışanlarını karşı karşıya getirme girişimlerinize son vermenizi talep ediyoruz. “Bekleyemeyiz, beklemeyeceğiz. Bekleme sürelerinin derhal düşürülmesi için NHS’e ihtiyacı olan her şeyi veren bir acil durum planına ihtiyacımız var.”

NHS’in kronikleşen sorunlarının bedelini sağlık çalışanları ve halk ödüyor

Pratisyen hekimler yaptıkları grevlerle ücretlerinin arttırılması kadar, kaynak ve personel yetersizliği ile işlemez hale gelen NHS’in durumuna da dikkat çekmiş oldu. Bu sorunları içeren sağlık hizmetlerinin tüm yükünü, geçen Aralık’tan beri grevlerle seslerini duyurmaya çalışan hemşireler, ambulans şoförleri, uzman doktorlar, pratisyen hekimler, ebeler ve hasta bakıcılar da dahil her kademedeki sağlık çalışanları çekiyor. Kabinesinde her daim multi-milyarderlerin eksik olmadığı Muhafazakar Parti, NHS için kullanılması gereken kamu kaynaklarını kovid-19 öncesi ve sonrasında özelleştirmelerle, kovid-19 döneminde ise kişisel korunma ekipmanları (PPE) alım kontratları ile temsil ettikleri büyük şirketlere aktardı. Kamu kaynaklarının sağlık hizmetleri ve çalışanları yerine, şirketlerin kasasına gitmesinin bedelini ise sağlık çalışanları ve halk canıyla ödedi ve ödemeye devam ediyor. Şimdiye kadar kamu alanında yaşanan tüm grevlerde olduğu gibi Muhafazakâr Hükümet, grevlere gidenlerin taleplerini karşılamaya yetecek büyüklükteki parayı, taşeron şirketlere ve acente işçilerine ödemekte tereddüt etmiyor. Halkın ücretsiz sağlık hizmetlerine ihtiyacı her geçen gün artarken, sermayenin temsilcisi olan Muhafazakâr Parti, politik bir tercih olarak NHS’i işlemez hale getirerek özel sağlık hizmetlerinin önünü açmak istiyor. Hükümetin sağlık alanındaki özelleştirme ve kesintilerine bugüne kadar ses çıkarmayan ve iktidara geldiğinde de NHS’in özelleştirilmesinin önünü açan yasayı iptal edeceğine dair bir tutum ortaya koymayan İşçi Partisi iktidarında da sağlık çalışanları ve halk aynı sorunlarla uğraşmak zorunda kalacak görünüyor.

Bu durumda, başta pratisyen hekimler olmak üzere hak arayan işçilerin ve kamu emekçilerinin yanında yer almak, grevlere verilen desteği daha da görünür kılmak, bunun için sendikalarda örgütlenmek ve örgütlerimize sahip çıkmak gerekecek.

 

Haber Merkezi
Haber Merkezihttps://gercek.co.uk
Gerçek Gazetesi, 2010 yılında Londra'da kurulan bir gazetedir, başta İngiltere olmak üzere, Türkiye ve dünyadaki toplumsal, ekonomik ve politik gelişmeleri takip ederek halka aktarmak için çalışıyor.
- Advertisment -spot_img
- Advertisment -spot_img
- Advertisment -spot_img

DİĞER HABERLER

KÖŞE YAZILAR

Trump’ın Başkanlığı bir Kabus mu?

Aydın Çubukçu

Ortadoğu’nun Çıkmazı

Aynı kategoridenOkuyun
Aynı kategoriden okuyun