TarihYeniden Percy Bysshe Shelley

Yeniden Percy Bysshe Shelley

Daha önce bu tozlu saflara arasında Percy Bysshe Shelley’den söz etmiştik. Hani Marx’ın “sapına kadar devrimciydi ve biraz daha yaşasaydı sosyalizmin öncüsü olacaktı” dediği İngiliz romantik şair…

Shelley’nin gene l82l’de yazdığı Hellas adlı şiiri, Yunan halkının Osmanlı İmparatorluğu’na karşı bağımsızlık savaşını kutlamak amacıyla kaleme alınmıştır. Shelley’nin Türklere karşı düşmanca duygular beslediğini söylemek gülünç olur. Ne var ki, Yunanistan’ın Osmanlıların egemenliği altında bulunup özgürlüğü uğruna savaşması, Shelley’nin bu ülkeden yana çıkması için yeterli bir nedendi. Eğer bir Yunan İmparatorluğu olsa da, bu imparatorluk Türkleri egemenliği altına alsaydı ya da Yunanistan Büyük Britanya İmparatorluğu’nun sınırları içinde bulunsaydı, Shelley mutlaka aynı tepkiyi gösterirdi. Nitekim bu şiirde kendi yurttaşlarına “the bought Britons” (satılmış Britanyalılar) diye çatar.

Kaldı ki, Shelley tüm Avrupalılar gibi, uygarlığın eski Yunanistan’dan çıktığına ve bu şiirin önsözünde dediği gibi, Avrupalıların hepsinin Yunanlı olduklarına inandığı için, bu ülkeyi kutsal toprak olarak kabul ediyordu.

Hellas adlı şiir, Türkiye’nin Yunanistan’a yönelik saldırılarını yöneten Sultan Mahmud’a odaklanıyor. Şair, bir yandan huzursuz ve tekrarlanan bir kâbus içinde anlatıyor Mahmud’u. Sihirli güçlere sahip olduğuna ve rüyasını yorumlayabildiğine inandığı Gezgin Yahudi Ahasuerus’tan yardım istiyor. Görüşmeleri sırasında Mahmud, Türk zaferlerinin haberlerine rağmen savaşı kaybettiğini fark ettiği için giderek umutsuzluğa kapılıyor.

Bu arada umut ve özgürlüğün zaferi için seslenen köleleştirilmiş Yunan kadınlarından oluşan bir koro yer alıyor. Fakat sözleri, sadece Yunanistan ayaklanmasına bağlı kalmıyor, aksine savaşın anlamsızlığı üzerine evrensel bir bakış sesleniş halini alıyor.

Dünyanın büyük çağı yeniden başlıyor

Altın yıllar geri dönüyor

Dünya yenilenen bir yılan gibi

Kış yabani otları eskimiş:

Cennet gülümsüyor ve inançlar ve imparatorluklar parlıyor,

Çözülen bir rüyanın enkazları gibi.

Oh, kes şunu! Nefret etmeli ve ölüm geri dönmeli?

Kes şunu! erkekler öldürmek ve ölmek zorunda mı?

Kes şunu! çömleklerine boşaltmayın

Acı bir kehanet.

Dünya geçmişten bıktı

Oh, sonunda ölebilir ya da dinlenebilir mi?

 

- Advertisment -spot_img
- Advertisment -spot_img
- Advertisment -spot_img

DİĞER HABERLER

KÖŞE YAZILAR

Trump’ın Başkanlığı bir Kabus mu?

Aydın Çubukçu

Ortadoğu’nun Çıkmazı

Aynı kategoridenOkuyun
Aynı kategoriden okuyun