13.6 C
Los Angeles
Perşembe, Nisan 24, 2025
HaberlerKadınAnneler, Anneler Gününde Açlık Grevindeydi

Anneler, Anneler Gününde Açlık Grevindeydi

Altı anne, Birleşik Krallık içinde ve dışında çocuklarına yemek yedirmek için öğün atlayan annelerin durumuna dikkat çekmek için Anneler Günü’nde Parlamento önünde beş günlük açlık grevi yaptı. Dünya çapında milyonlarca anne çocuklarını doyuramıyor ve beslemek için çırpınıyor. Açlık grevine katılan anneler gıda güvensizliğine karşı kampanyalarını sürdürme sözü verdi.

Kadınlar Başbakanlık Konutu önündeki açlık grevini ve gösteriyi tüm çocukların ücretsiz okul yemeklerine erişebilmesini talep etmek için yaptı. Birleşik Krallık’ta çocuklu her 4 anneden 1’i gıda güvensizliğiyle karşı karşıya, öğün atlıyor ve çocuklarını doyurmak için aç kalıyor

Grevci anneler, yaptıkları açıklamalarda ve röportajlarda gıda güvensizliğinin Hükümetin siyasi bir tercihi olduğuna dikkat çekti. Açlık grevine katılan 55 yaşındaki anne Emma Hopkins, Mirror’a: “Oruç tutmak (açlık grevine istinaden) bizim tercih ettiğimiz bir şey ama aslında bu ülkede ve dünya çapında kronik bir sorun. Bu sorun yüzünden çocuklar açlıktan ölüyor. Yemeksiz kalmanın birçok kişi için günlük bir gerçeklik olduğunun kesinlikle farkındayım. Yetersiz beslenme tamamen önlenebilir. Biz çok ayrıcalıklı bir ülkeyiz. Kalbim kırık. Gittikçe daha çok duygulanıyorum aslında çünkü yemek yemediğin zaman her şey sana daha çok dokunuyor. Bir anne olarak, yetersiz beslenmenin tamamen önlenebilir olduğu bir dönemde çocuğunun yemek yemediğini düşünmek çoküzücü.” şeklinde konuştu. Hopkins ayrıca“Yanlış şeylere yatırım yapıyoruz. İnsana yatırım yapmamız lazım” dedi.

Hopkins ile LBC radyosu da bir röportaj yaptı. Hopkins LBC’ye verdiği röportajda; “çocukların açlıktan ölmemesini sağlamak için olumlu yönde radikal eylemlere ihtiyacımız var” şeklinde konuştu. “İnsanların aç olmadığı, 2030 yılına kadar açlıktan ölmediği bir dünya için çalışacağımızı söyleyen anlaşmalar imzaladık ama bu hedefe ulaşamayacağız.”

Grubun eylemini neden Anneler Günü’nde başlatmaya karar verdiğini açıklayan Hopkins şunları söyledi: “Anneleri kutladığımız ve onların neyi temsil ettiğini kutladığımız bir günde bunu düzenlemenin gerçekten dokunaklı bir şey olacağını düşündüm. Anneler olarak çocukları beslememiz ve onlarla ilgilenmemiz gerektiğini düşünüyoruz ve aslında pek çok anne bunu hem Birleşik Krallık’ta hem de küresel olarak yapamıyor. En zengin ülkelerden birinde yoksulluk sınırının altında olan milyonlarca çocuğumuz var. Birleşik Krallık’ta bu kadar çok insanın kendi kendine yemek bulmakta zorlanmasının kesinlikle utanç verici olduğunu düşünüyorum. ”

Hopkins, “Parlamentonun önünde boş tabaklar, bıçaklar ve çatallarla dolu bir masayla oturacağız. Tabaklara bazı taleplerimizi yazdık ve onların geleceğine desteğimizi göstermek için çocukların isimlerinin yazılı olduğu kalpler yapıyoruz. Bunun için çok heyecanlıyım ve bu, annelerin çocuklarını beslemek konusunda ne kadar zorlandığını gerçekten gösterecek.” dedi.

Grup eylemcilerinden Israil doğumlu iki çocuk annesi Rahelly Cut Ben-Meir (73) ise Gazze’deki kitlesel açlığa ilişkin konuşurken şöyle dedi: “Çocuklarını doyuramayan tüm ebeveynlerle dayanışmak için buradayım. İsrail’in şu anda Gazze’de yaptığı şey kelimelerle anlatılamaz. Şu anda açlıktan ölen anne, çocuk ve yaşlıların sayısı bombalamada ölenlerin sayısını aşıyor. Bunu biz sadece beş gün boyunca yapıyoruz. Bunu sürekli yapan ebeveynler var. Kesinlikle bu şekilde olmak zorunda değil. Buradaki sosyal yardım sistemi artık tamamen yetersiz.

Açlık grevinde yer alan kadınlar, işçiler için asgari geçim ücretine ek olarak tüm devlet okullarında besleyici ücretsiz yemeklerin sağlanması çağrısında bulunan bir Anneler Manifestosu da yayınladılar. Anneler manifestosu, aynı zamanda iklim acil durumunun dünya çapında gıda güvensizliğini daha geniş anlamda körüklediğini ve iklim adaptasyonunu finanse etmek için iklim çöküşünden şu anda ve tarihsel olarak en fazla sorumlu olan ülkelerden biri olan İngiltere’nin bedel ödemesini de içeren sistematik bir yaklaşımı da talep ediyor.

Anneler Manifestosu, mevcut ve devam eden gıda yoksulluğunun orantısız kurbanları olan kadın ve çocuklara odaklanarak, kamu ve özel kuruluşların her insanı korumak için hesap vermesini talep ediyor.

Birleşik Krallık hükümeti, iklim krizine doğrudan katkıda bulunan Equinor, Shell ve BP gibi petrol ve gaz şirketlerine Aralık 2015’te Paris Anlaşmasını imzaladıklarından bu yana yaklaşık 14 milyar sterlin sübvansiyon verdi. Fosil yakıt şirketlerine ayrıca, yeni petrol ve gaz arama ve geliştirme de dahil olmak üzere yeniden yatırım yapmaları için beklenmedik karları üzerinden %91.4 oranında vergi indirimi sağlandı. Bu şirketlerin hepsi rekor karlar elde etti ve hissedarlarına milyarlarca dolar ödedi. Yüksek fosil enerji fiyatları, servetin vergi mükelleflerinden kurumsal hissedarlara aktarımını hızlandırıyor. Aynı zamanda bu yüksek fiyatlar, anneleri yakacak ve yiyecek arasında seçim yapmaya zorlayarak gıda güvensizliğini daha da kötüleştiriyor.

İklim krizine yönelik hızlı ve olumlu adımlar atılmadığı takdirde gıda güvensizliğinin, Birleşik Krallık da dahil olmak üzere, yıkıcı sonuçlar doğuracak şekilde artacağı aşikâr. Dünyamız, yeterince sağlıklı gıdaya sahip oldukları için tüm çocukların başarılı olduğu bir dünya olabilir. Gıda sistemimiz doğamız için iyi olabilir, sosyal açıdan adil olabilir ve birbirimize özen gösterme ilkesine dayanabilir.

Anneler Manifestosunun yayınladığı listede bulunan talepler şöyle:

  • Birleşik Krallık’taki tüm çocuklara yeterli beslenme sağlansın
  • Tüm devlet okullarında besleyici ücretsiz okul yemekleri verilsin.
  • Yaşamın temel ihtiyaçlarını karşılamayı garanti eden bir sosyal yardım sağlansın.
  • İşçiler için asgari düzeyde Geçim Ücreti uygulansın.
  • İklim adaptasyonunu finanse etmek için dünyanın mali açıdan en fakir uluslarının borçları iptal edilsin: İklim çöküşünden şu anda ve tarihsel olarak en fazla sorumlu ülkelerden biri olmanın bedeli ödensin
  • İklim ve ekolojik krize karşı hızlı ve iddialı adımlar atılarak felaket riski ve gıda sistemlerimizin çöküşünü önleyecek tedbirler alınsın

 

- Advertisment -spot_img
- Advertisment -spot_img
- Advertisment -spot_img

DİĞER HABERLER

KÖŞE YAZILAR

Trump’ın Başkanlığı bir Kabus mu?

Aydın Çubukçu

Ortadoğu’nun Çıkmazı

Aynı kategoridenOkuyun
Aynı kategoriden okuyun