HaberlerMizahAyın Artizi: İçişleri ve Seçimlere Hazırlık Bakanımız Süheyla Cüretkar

Ayın Artizi: İçişleri ve Seçimlere Hazırlık Bakanımız Süheyla Cüretkar

Türkiye’ye diş taktırıp saç ektirmeye gitmiştim, birkaç sayı yazamadım kusura kalmayın. Eh artık dişleri çekince fazla da konuşamadım, kafayı kaşımaya da pek olanak olmadı, onun için yazamadık işte. Eski toprağız ne de olsa, bir şeyleri söyleyemeyip düşünemiyorsak yazmıyoruz, sade artiz olmaya dikkat ettiğimizden de değil hani. Yeni formumla dinleyin şimdi dişlerim gibi inci, saçlarım kadar gür sözlerimi.

Neyse memleketten dönüp de deprem haberleri ile ortalık gayet dünyevi bir mahşer ve seferberlik yerine döndükten sonra, biz de elimizden geleni yapmaya çalıştık, eşe dosta gittik,müşterilere haber ettik destek vermeleri için, birlikte çalıştığımız cash-carrylerde kim görse yanımıza geldi, iyidir şu İngilizler, Britanyalılaşan bizler, etkilenen halka yardım etmeye çalıştık, ama elden ne gelir. Ortalığın durumunu siz biliyorsunuz.

Biz depremden etkilenenlere burada oturum verilsin diye dolaşan imza kampanyasını imzalarken elden gelen de İçişleri Bakanı Suella Braverman teyzemiz ve açıkladığı yasadışı “Yasadışı Göç Yasası” oldu. Uluslararası insan hakları anlaşmalarına aykırı olmasına rağmen yasaya göre buraya sığınmak üzere gelenler bile denizde tutulacak, başka ülkelere gönderilecek veya olması olanaksız olduğu anlaşılsa da, Ruanda’ya hotele gönderilecek. Bir de bir sürü başka teferruat. Denizin üzerinde gezdirdikleri prefabrik otelin görüntüleri de ekranlarda bugünlerde. Ailelere ve çocuklara değil, bekar sığınmacılar içinmiş. Sadece böyle deprem gündemiyle çakışması değil; Britanya’da grev üzerine grev olup biter ve halk geçim sorunundan daha da fazla etkilenirken, başka dert yokmuş gibi, bu çıkışıyla Suella teyzemizböylelikle ayın artizi olmayı fazla fazla haketti.

Dallas dizisini hatırlarsanız orda çıkan Sue’nin ismini vurmuşlar teyzemize, ikisi de Afrika göçmeni Hintli olan ana-babası. Braverman soyadıyla da aslında bir Süheyla Cüretkar vakasıyla karşı karşıyayız bu arada, adını koyalım. Bizimki tutturmuş barrister olacam diye, orda burda çalışmış 2015’e kadar. Annesi de muhafazakar encümen, ona yardım etmiş, 2005’de Leicester’de aday olmuş kaybetmiş, sonra da 2015’de milletvekili seçilmiş. Azılımilliyetçi Brexit yanlısı muhafazakarların European Research Group’unun sekreterliğini yaptıktan sonra, 2018’de dönemin başbakanı Theresa May’in Brexit anlaşmasına karşı çıkarak, AB’den Çıkma Deparmanı’ndaki görevinden istifa etmiş. Sonraki başbakan Johnson onu başsavcı atadığında artizlik yıldızı belirmeye başladı. Teyzemiz geçen yaz gerçekleşen Muhafazakar Parti liderliği yarışına aday oldu, ikinci turda naneyi yedikten sonra desteklediği Liz Truss onu 6 Eylül’de İçişleri Bakanı yaptı. Süheyla hızlı mı hızlı, 19 Ekim’de hassas bilgileri kendi emailinden gönderdiği için istifa etse de, şimdiki başbakan Richi Sunak onu altı gün sonra yine aynı bakanlığa getirdi. Süheyla’nın işleri kestane kebap.

Belirtmek gerek ki, bu son Göçmenlik Yasası nanesinin kraldan fazla kralcılığının düşük düzeyi onu şimdi artiz haline getirse de, bu eskiden de vardı. Sadece, Süheyla’nın söyledikleri o kadar yavan ki, onu dinleyeceğinize tanıdığınız ırkçıları içirip dinleyerek birkaç gün sonra ne söyleyeceğini tahmin edebilirdiniz. Ama tahmine gerek olmayan birşeyteyzenin makamı (p)İçişleri Bakanlığı haline getirdiği. Yoksa abla kendini British Empire’ın gururlu bir torunu, sömürgeciliği çoğunlukla olumlu birşey görüyor ve Guardianyazar ve okurlarını radikal sanıyor. Kültürel Marksizm gibi laflar edip bunu Corbyn’lebağdaştırıyor. Hem kültürel, hem Marksist hem de Corbyn’le ilgili, hey yawrum. Karşıt olduğu radikallikler içinde marksist-leninist vejeteryenler olduğunu da söze eklemek gerekiyor. Tofu yiyenlere küfür edenden ne beklersiniz, buyrun artık.

Anlayacağınız ve kimsenin kalbini kırmamayı umarak belirtilmesi gereken, Süheyla şu bizim göçmen toplumlar içinde görülen bir fenomenin cinnet geçirmiş hali, Süheyla eşkalinde kabul gören piskopatlık olasılığının süren tehdidi. İngilizliğe ve modern yaşamın üstün olduğuna, diğer kültürlere ve kültürlerden insanlara düşman olmaya ve orta kesimin dışında herkesi aşağılayıp yukardan bakmaya dönük içselleştirilmiş bir İngiliz köleliği ve bunun daha da alçak bir durumu vakaları.

Ki getirdiği Göçmenlik Yasası değil de, bu yasanın hizmet ettiği çıkar ve o çıkarın dayandığı kölelik onu artiz olarak kalifiye ediyor. Bu da olayın içinde gerçekleştiği koşullarla ilgili tabii. Yasanın hükümetin ücra kentlerdeki hotellere göçmenleri bilerek göndererek halkla karşı karşıya getirdiği bir dönemde açıklanmış olması, en son Liverpool’da Şubat’ta ırkçı gruplar eşliğinde gerçekleşen saldırıları hatırlamalı. Geçim sıkıntısıdır, artan konut sorunudur, ücretlerin düşüklüğüdür, söyleyecek sözü olmayan hükümetin itibarını yenilemek için giriştiği bir kışkırtma olmasın bu? Mesela göçmenlik konusunda uzmanlığının nerden geldiği belli olmayan abla neden kendi iktidarlarının söz ettikleri entegrasyona dair birşeysöylemiyor? Al sana göçmenlik sorunu.

Neyse tabi işler bununla da sınırlı değil. Kış geçti ama hükümet sınıftan geçti mi daha? Belirsiz. Kanıtı da belirsiz günleri geçirdiğimizi bilmemiz. Öyle değil mi? 2019’dan bu yana 4 yıl geçtiğini düşünüp inanmamak gibi birşey yani. Eee, hükümet sınıfı geçmemişse, işten de anlamayan ablanın, enerjisini itibar yenilemeye, bilmuhafaza seçime hazırlık yapmaya çalışmasını, ona kölelik etmeye çalışmasını anlamak lazım. Yani hükümetin seçim korkusunun ya da daha cüretkar bir tahminle ilanı olmasın bu yasa. Ne de olsa yarın birgünAB kurumlarıyla alakası olmasa da, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bu yasayı yasadışı bulduğunda hükümet dönüp “bakın AB Brexit’i yapmamıza rağmen sınırlarımız kontrol etmemize izin vermiyor diyip oy toplayacak çakallar. Siz o zaman görün Süheyla’yı.

Bu hesapların çıktısı bir artiz Süheyla. Kendinden önceki artizlerin artizliğine köle olarak artiz olan artiz. Kendisinden öncekiler de kopyeler. Artizliğe mahsus gibi-gibiliğin katsayı, yelpaze ve mantığı açısından pek yeni bir şey ifade etmese de halinden memnun köleliğin bu dönemde bayraktarı olarak ayrıldı Süheyla. Ama seçime yönelik bu hamleyle başlattığı şey büyük olasılıkla kendi artizliğinin sonunun başlangıcı, çünkü efendiler kölelerden çabuk bıkar, Süheyla’nın daha iyi bileceği ve durduramayacağı gibi, göçmenler gibi, hesaplarının kursağında kalacağı gibi.

Ciğerleriniz baharın tazeliğiyle dolu kalsın efendim.

- Advertisment -spot_img
- Advertisment -spot_img
- Advertisment -spot_img

DİĞER HABERLER

KÖŞE YAZILAR

Trump’ın Başkanlığı bir Kabus mu?

Aydın Çubukçu

Ortadoğu’nun Çıkmazı

Aynı kategoridenOkuyun
Aynı kategoriden okuyun