Office for National Statistics (ONS) 18 Ekim’de, Eylül ayı enflasyon oranlarının, bir önceki ayla aynı kalarak, %6.7 düzeyinde seyretmeye devam ettiğini açıkladı. ONS, tüketici fiyat endekslerine göre hesaplanan oran üzerinde düşen gıda fiyatlarına rağmen artan yakıt fiyatlarının etkili olduğunu da sözlerine ekledi. Ekonomistlerin %6.6 dolaylarında olacağını tahmin ettikleri orana dair açıklamalar, İngiltere Merkez Bankasının Kasım’da açıklamasının beklendiği faiz oranları üzerindeki tartışmayı da yoğunlaştırmayı sürdürmekte.
Perkande değil de tüketici fiyatları endeksleri göre düzenlendiği için sokaktaki yansıması emekçiler açısından belirsiz kalan yeni enflasyon verilere göre gıda ve alkolik olmayan içecek fiyatları Eylül ayında %0.2 bir düşüş gösterdi. ONS bunun Eylül 2021’den bu yana bu sektörde görülen ilk düşüş olduğunu kaydetti. Buna rağmen, gıda ve içercek fiyatları geçen yılın aynı döneminden %12 daha pahalı olmayı sürdürüyor. ONS gıda fiyatlarındaki bu duruma rağmen, Ekim başlarında litre başı 8p artarak 163p’ye varan mazot ve 4.5p bir artışla 152p’ye varan yakıt fiyatlarını enflasyonun yüksek oranlarda seyretmesine etken olduğunu kaydetti.
Konuyla ilgili yaptığı açıklamada maliye bakanı Jeremy Hunt durumun Britanya gibi büyük G7 ülkeleri açısından normal olduğunu gerekçe göstererek, enflasyondaki düşüşe hükümet politikalarını neden gösterdi ve “aile ve işletmelerin üzerindeki baskıyı” hafifletmek üzere bu yıl boyunca düşürmeyi sürdüreceklerini iddia etti. Hunt’ın açıklamalarına rağmen bu oranların işçi ve emekçilerin haklarına nasıl yansıyacağı konusunda hükümetten bir açıklama gelmedi. Bilindiği üzere Eylül ayı enflasyon oranları Nisan’da yenilenen sosyal güvenlik ödemeleri için taban olarak kullanılmakta.
Ekonomistler, Eylül ayında büyük değişiklik göstermese de enflasyon oranlarının yıl sonunan kadar %5.1’e düşeceğini ve Ağustos’ta bu dönem enflasyon oranlarını %6.9 olarak tahmin eden Merkez Bankasının faiz oranlarını Kasım ayında düşürmeyeceğini tahmin ediyor. Ancak kamuoyunda tartışmalar, Ortadoğu’daki son gelişmelerin petrol fiyatlarının son günlerde artırdığını gözeterek, bu oran ve pahalılık üzerinde etkili olmayı sürdüreceğini de kaydediyor.
Toplumsal politikalarla ilgili eleştirel çalışmalarla tanınan Joseph Rowntree Foundation vakfı ekonomi şefi Alfie Stirling, Guardian gazetesine verdiği bir demeçte, başbakan Sunak’ın bu oranların sosyal yardımlara nasıl yansıyacağını dair bir açıklama yapmamış olmamasıyla ilgili olarak, “hükümetin bu enflasyon oranlarını tümüyle yansıtmaya şüphe düşürmüş olması kabul edilemez” dedi. Stirling ayrıca “milyonlarca aile yardımlarda noktasında iki yıldır yaşadıkları kayıpların karşılanması noktasında bir kesinliğe muhtaçlar ve bu şimdi olmalı” diye konuştu.
Duruma yönelik olarak Maliye Bakanlığı yetkililerinin enflasyon oranlarının emeklilik fonu oranlarına yansıtılmaması olasılıkları tartıştıklarını da kaydetmek gerekiyor. Bilindiği gibi kamu emeklilik fonları ya Eylül enflasyon oranlarına göre ya da %2.5 oranla (hangisi daha yüksekse) artması gerekiyor. Kamu sektöründeki grev ve direnişlerle, bu yıl Temmuz ayına kadar süren dönemde ücretlerin %8.5 arttığı açıklanmasından bu yana hükümet yetkilileri , emeklilik fonları artışında daha düşük bir oran kullanacaklarını ve böylece £1 milyar tasarruf edeceklerini söylemişlerdi.
Rakamlara Rağmen Ücretlerde de Belirsizlik
Yine 17 Ekim’de ONS, ikramiyeler dışarda tutulduğunda, Ağustos’la biten üç aylık dönemde, 2001’den bu yana ilk defa görülen bir hızla, ortalama ücretlerin %7.8 dolayında artığını açıkladı. Enflasyon verileri de gözönünde bulundurulduğunda, bunun geçen yıla kıyasla %0.7’lik bir artış olduğunu da kaydetti ONS. Bir önceki üç aylık dilimde ücretler %0.1 oranında yükselmişti.
Buna rağmen yapılan açıklamalar, ne enflasyonun perakande fiyat endeksine göre daha yüksek oranlarda seyrederek bu ücret artışının emekçiler açısından etkisinin sınırlı kaldığını ne de iş sayısındaki düşüşü gizleyebiliyor. Nisan ile Haziran ayları arasında doldurulması gereken iş oranları 43,000 dolayında bir düşüşle 1 milyonun altına geçerken, Eylül ayında 11,000 daha az kişi işveren bardrolarında yeraldı.
Bu nedenle ekonomistler ücretlerdeki nıspi artışın iş olanaklarının daralması ve işsizliğin artması gibi sonuçlarına da dikkat çekiyorlar. Ve aynı nedenle ücretlerdeki artışın sürmeyeceğini de. Konuyla ilgili Guardian gazetesine bir açıklamada bulunan the Resolution Foundation ekonomisti, Hannah Slaughter “iş piyasasının daralmasının sürmesiyle bu sonbaharda önümüzdeki büyük sorun ücretlerdeki bu düzelmenin ne kadar süreceğidir” şeklinde konuştu. İşsizlik ve iş piyasası verilerinin önümüzdeki günlerde açıklanması bekleniyor.
Ekonomistler faiz oranlarının artışının etkilerinin hala sonlarına varmadığını açıklarken, ücret artışının büyük bir nedeninin de mali ve finans sektörün bulunduğu City of London’daki çalışanların aldıkları ortalama %9.6 ücret artışının bunda etkili olduğunu da kaydediyor. Kaldı ki aynı dönemde kamu ücretleri %6.8 artarken, özel sektörde bu artış %8 dolaylarında seyretti. İkramiyelerle birlikte toplam ücret artış oranı Ağustos’a kadar olan dönemde %8.1’ken, bunun önemli etkenlerinden birinin de özellikle NHS çalışanlarıyla, kamu emekçilerinin aldıkları tek tek ödemelerin de olduğu gözetildiğinde, bu artışın kalıcılığının ve sokağa yansıyan etkisinin de sınırlı kaldığını söylemek mümkün. Ki ortalama bir emekçinin ücretinin 2008 oranlarına kıyasla £30 daha az olduğu açıklanan verilerdendi.