Filistin halkı ile dayanışmak için son üç hafta içerisinde Londra’da son 20 yılın en büyük yürüyüş ve eylemleri yapıldı. Başta İçişleri Bakanı Suella Braverman olmak üzere, Muhafazakâr hükümetin, İşçi Partisi de dahil olmak üzere tüm muhalefet partilerinin ve sağcı ve ulusal basının tüm baskı ve tehditlerine rağmen, sadece Londra’da değil Birleşik Krallık’ın dört bir tarafında Filistin halkı ile dayanışma yürüyüşleri ve gösterileri düzenlendi ve düzenlenmeye devam ediyor.
Son 20 yılın en kitlesel yürüyüşü Filistin için yapıldı
Son üç hafta içerisinde İngiltere’nin sokaklarında İngiliz ve Birleşik Krallık bayraklarından daha fazla Filistin bayrağı dalgalandırıldı. Filistin ile dayanışma yürüyüşlerinin en kitleseli 21 Ekim Cumartesi günü Londra’da düzenledi. Zaman zaman sağanağa dönüşen yağmura rağmen en az 300 bin kişinin katıldığı yürüyüş İngiltere’nin merkezinde hayatı durdurdu. Yürüyüşe saatler kala, Hyde Park’tan Park Lane ve Oxfort Street’e taşan katılımcılar, Hyde Parka çıkan tüm ara yolları kapattı. Toplanma alanına en yakın metro istasyonu olan Marble Arch, kısa sürede işlemez hale geldiği için ulaşıma kapatıldı. Marble Arc’a en yakın istasyonlarda oluşan uzun kuyruklardan dolayı, yürüyüşe katılacaklar dakikalarca yer altında mahsur kaldı. Metrolardan kendilerini dışarı atanlar, adeta akan bir nehre karışan damlalar gibi, Filistin bayrakları ve dövizleri ile kendilerini sürükleyen kalabalığa karışarak, atılan sloganlara eşlik etmeye başladı.
Ağırlıklı olarak gençlerin ve kadınların katıldığı yürüyüşte, en çok İçişleri Bakanı’nın yasaklamaya çalıştığı ‘From river to the sea, Palastine will be free’ (nehirden denize Filistin özgür olacak) ve ‘Free Free Palastine’ (Filistin’e Özgürlük) sloganları atıldı. Yürüyüşten bir gün önce sokaklarında, toplum merkezlerinde bir araya gelerek pankart, döviz ve görseller hazırlayan binlerce grup yürüyüş boyunca sloganlarını hiç kesmediler. Megafonları kullanmaktaki acemilikleri, slogan attırması için yanındakilerin teşvik etmesi birçoğunun ilk defa yürüyüşe katıldığını gösteriyordu. Yürüyüşün başlamasının üzerinden saatler geçmesine rağmen kortejin ortası hala başlangıç yerinde sayıyordu. Yürüyüşün başlangıç noktasında konuşmalar yapılmaya başlandığında, kortejin sonu hâlâ Hyde Park’tan çıkamamıştı.
İsrail’e destek veren hükümet ve muhalefet protesto edildi
Aynı gün Londra’nın yanı sıra Cardiff’te, Glasgow’da, Birmingham’da, Manchester’da, Salford’da da dahil onlarca şehirde halk Filistin’le dayanışmak için sokaklara çıktı. İngiltere’nin en mücadeleci sendikaları arasında yer alan RMT, UCU, Unite, Unison, NEU ve PCS gibi sendikalar ortak oluşturdukları sendikalar korteji ile yürüyüşte yerlerini aldılar. Yürüyüş boyunca Filistin halkına destek veren sloganların yanı sıra İsrail’e destek veren Başbakan Rishi Sunak ve İşçi Partisi Lideri Kier Starmer’ı hedef alan sloganlar da atıldı.
Başbakanlık konutu önünde sona eren yürüyüş sonrasında yapılan konuşmalarda, en başta Başbakan Rishi Sunak olmak üzere İsrail’in katliamlarına arka çıkan, destek veren hükümetler kınandı. İşçi Partisi eski lideri Jeremy Corbyn yaptığı konuşmada, İsrail’in askeri saldırılarına destek veren Sunak’ı, sert bir dille eleştirdi. Corbyn ‘Başbakan, Gazze’deki sivil halkın bombalanmasına verdiği destekle bu ülkeyi doğrudan uluslararası yasaları çiğneyen bir konuma sokuyor’ uyarısında bulundu.
İsrail ordusunun, 7 Ekim’den bu yana abluka altındaki Gazze Şeridi’nedüzenlediği şiddetli saldırıların yanı sıra iletişimi de kestiği gecenin sabahında 28 Ekim günü Londra’da düzenlediği yürüyüş de yine yüzbinlerce kişinin katılımı ile gerçekleşti. Gazze’ye saldırılara son verilmesi ve hemen ateşkes yapılması talebiyle düzenlenen yürüyüş Parlamento yakınlarındaki Embankment istasyonu önünde başladı. Thames Nehri’nin yanından Parlamento Meydanı’na kadar yapılan yürüyüş boyunca Filistin halkının sesi, Siyonist İsrail devletine destek veren hükümet ve muhalefet partilerine duyurulmaya çalışıldı. Eş zamanlı olarak Londra’nın yanı sıra birçok şehirde de ayrı ayrı yürüyüşler düzenlendi.
Filistin’le dayanışma her yerde
İsrail’in, Gazze’de hayatı felç eden saldırılarının hemen ertesinde başlayan Filistin halkı ile dayanışma eylemleri her hafta sonu merkezi olarak yapılan kitlesel yürüyüşler, hafta içerisinde ise yapılan toplantılar ve dayanışma etkinlikleri ile devam ediyor. Kuruluşundan beri kapılarını “Haringey Filistin için Adalet Kampanyası”na açan Londra Toplum Merkezi, 20 Ekim günü yürüyüşte taşınacak döviz ve pankartların hazırlanmasına, 25 Ekim’de ise Haringey Sendikalar Birliği’nin düzenlediği toplantıya ev sahipliği yaptı.
Birçok üniversite de öğrenciler Filistin halkı ile dayanışmak için dersleri boykot ederek sokaklara çıktı. Yaklaşık 150 sendikacı ve işçi, İsrail’in en büyük silah üreticisi Elbit System’in yan kuruluşu Instro Precision Ltd’in girişini ulaşıma kapatarak üretimi engelledi. Palestine Action (Filistin Eylem) Grubu ise İsrail ile bağlantılı İsrail savaş uçaklarının bazı parçalarının üretildiği Howmet silah fabrikasının çatısına çıkarak silah üretimini durdurmaya çalıştı.