13.2 C
Los Angeles
Perşembe, Nisan 24, 2025
HaberlerKadınKadınlar 25 Kasımda Daymer’de buluştu

Kadınlar 25 Kasımda Daymer’de buluştu

Londra’da yaşayan kadınlar Day-Mer Kadın Komisyonun’nun düzenlediği 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete karşı Mücadele ve Dayanışma Günü Etkinliğinde biraraya geldiler.

Bizler Londra’da çalışma yürüten Daymer Kadın Komisyonu olarak 25 Kasım gününde mücadele ve dayanışmanın gücünü göstermek adına kahvaltılı toplantı etkinliği ile bir araya geldik.

26 Kasım Cumartesi düzenlenen kahvaltının ardından katılımcılarımız, psikolog Gülnihal Dursun ve avukat Ruken Süphandağ’ın katılımıyla gerçekleşen sunumu dinlediler.

Komisyon adına toplantıda kolaylaştırıcı olan Güngör Kuş sunumlardan önce 25 Kasım’ın nasıl ilan edildiğinden ve öneminden bahsetti.

Konuşmasında “Dominik’te yaşayan herkesin, eşit ve adil bir biçimde yaşayabilmesi mücadelesi ile başlamıştı Mirabel Kardeşler’in mücadelesi. Bilinmelidir ki Mirabel Kardeşler’den kadınlara kalan büyük bir miras var! Hiçbirimiz hayatlarımız pahasına mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Bugün 25 Kasım’da, her türlü hakkımız için birleşeceğiz, sesimizi yükselteceğiz.” Güngör, Mirabel Kardeşlerin mücadelesinin günümüzde de önemini koruduğunu vurguladı, “Evet şuan ki dünya durumu da 1960’larda Mirabel kardeşlerin mücadele ettiği dönemden çok da farklı değil. Kazandığımız hiçbir şey bize egemenler tarafından bahşedilmedi, yaşamlarımız pahasına mücadele ederek kazandık. Bizleri boyundurluğu altına alan erkek egemenliğine karşı tüm dünyada birlikte yükselteceğimiz kadın mücadelemizle özgürlüğü ve eşitliği kazanacağız. Eşitsizlik, cinsiyete ve toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılık ortadankalkmadan kadınlara karşı şiddet ortadan kaldırılamaz. Geniş, ama olabildince yerel, kadınların temel dertlerini gündem eden, yoksullukla şiddet, işyeriyle ev, evle işyeri arasında bağ kurabilen, sözünü yalnızca meydanlarda değil, mahallelerde kurabilen bir örgütlenme ağı ve kadınların kendilerini içinde hissedebilecekleri bir mücadele ekseniyle örgütlenerek çalışmalarımıza devam edeceğiz. Bu sebeple de Day-Mer Kadın Komisyonu olarak, kadın çalışmamızı yürütebileceğimiz, büyütebileceğimiz araçlar üretmeye de çalışıyoruz. 25 Kasım mücadele günü etkinliğimiz de bunlardan bir tanesi. Faaliyetlerimizi, çalışmalarımızı ve mücadelemizi sizlerin de katkılarıyla büyütmeye devam edeceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.

Şiddetin tanımından, çeşitlerinden ve kadınlara ve çocuklara olan etkisinden bahseden Gülnihal, “Kadına şiddetin ana nedenleri içerisinde köklü bir ataerkil sistem vardır. Değişen toplumsal koşullar ve değer yargılarına bağlı olarak yeni faktörler de etkilidir. Kadına yönelik menfi tutum, kadının yaradılıştan eksik bir varlık olduğu, erkeğin himayesine ihtiyaç duyduğu, himaye edenin de her türlü hakka sahip olduğuna dair düşünceler.

Toplumun her kesiminde yaşanan kadına yönelik şiddet, aile içerisinde gerçekleştiğinde erkeğin kadına tam tahakküm arzusunun bir yansıması ve sonucu olarak ortaya çıkmaktadır.

Bu tahakküm arzusu kadının her açıdan sağlığını tehdit ettiği gibi, ailedeki bütün bireylerin de toplumsal yaşama sağlıklı katılımını sekteye uğratmaktadır” diyerek sözlerini tamamladı.

“Aile içi şiddet durumunda şiddeti önlemek ve korunmak için nerelere başvurulur? Aile içi şiddet mağduru olup süresiz oturumu ya da vatandaşlığı olmayanlar İngiltere`de kalmak için nasıl bir yol izleyebilirler? Konularına değinen avukat Ruken, “Şiddet gördüğü eşi Ankara anlaşması gibi vize türlerinde olan kadınlar İngiltere`de kalmak için ne yapabilir? -Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin ve Mülteci Sözleşmesi kapsamında sığınma, iltica talebinde bulunabilirler. Kendi ülkenize iade edilmekten korkuyorsanız, döndüğünüz takdirde boşanma, ayrılık gibi sebeplerle aileniz veya çevreniz tarafından ciddi bir zararla karşı karşıya kalma endişeniz varsa İngiltere’de iltica başvurusunda bulunabilirsiniz. Özel hayat ve aile hayatı nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 8 inci maddesine dayanarak oturma izni başvurusunda bulunabilirsiniz.

İngiltere`de belli bir süredir yaşadığınız ve ayrılmanız durumunda aile hayatınızın, ilişkilerinizin, çocuğunuzun etkileneceğini kanıtlayarak İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında da oturum hakkı verilemisini talep edebilirsiniz. İmece, National Domestic Violence Yardım hattı, Rights of Women, , Citizen Advice gibi kuruluşlardan mahkeme, vize, devlet yardımlarına başvuru konularında yardım ve tavsiye alabilirsiniz” diyerek sözlerini bitirdi.

 

- Advertisment -spot_img
- Advertisment -spot_img
- Advertisment -spot_img

DİĞER HABERLER

KÖŞE YAZILAR

Trump’ın Başkanlığı bir Kabus mu?

Aydın Çubukçu

Ortadoğu’nun Çıkmazı

Aynı kategoridenOkuyun
Aynı kategoriden okuyun