13.5 C
Los Angeles
Cuma, Nisan 25, 2025
HaberlerPolitika2022: toplantı ve gösteri hakkı için en kötü yıl

2022: toplantı ve gösteri hakkı için en kötü yıl

Geçtiğimiz yıl, savaşlardan yasamanın işçilere yönelik saldırılarına kadar pek çok hak ihlali dehşeti yaşandı. Ancak 2022, İngiltere’de protesto hakları için de en kötü yıllardan biri oldu.

Şiddetle direnilen “Polis, Suç, Ceza ve Mahkemeler Yasası” (PCSC) yaz aylarında yürürlüğe girerken, hükümet muhalefet etme hakkını daha çok yönlü olarak suç haline getirmeyi amaçlayan ve Şubat veya Mart’ta yasalaşması beklenen “Kamu Düzeni Yasa Tasarısı”nı (Public Order Bill) zorlamaya devam ediyor. Bunlara ek olarak, “Ulusal Güvenlik Yasa Tasarısı” (National Security Bill), eylem yapma hakkını kısıtlayacak daha da fazla önlem içeren bir başka mevzuat.

Hak kısıtlılıkları, nesillerdir olagelenden daha fazla sayıda protestocunun hapse atılmasına yol açtı.

Polis izleme grubu Netpol’e göre, şu anda toplantı ve gösterilere katıldıkları için en az 54 kişi cezaevinde. Just Stop Oil iklim grubu ise, 100’den fazla çevre eylemcisinin bu yıl M25’ı, petrol terminallerini ve diğer ana yolları kapatmak ve kavşakları ihlal etmekten hapis yattığını söyledi. Şu anda grubun 24 destekçisi hapiste.

Netpol’den Emily Apple, iklim acil durumu konusunda alarm veren aktivistlerin hapse gönderilmesinin “müstehcen” olduğunu söyledi. “Hükümetin iklim kriziyle mücadele etmek yerine bu konuda bir şeyler yapmaya çalışan insanları hapse atması lanet olası bir durum” dedi. “Görmezden gelebileceğimiz bir şey değil. Nesillerdir bu kadar çok insanı hapiste görmemiştik. Uzun zamandır, özellikle şiddet içermeyen doğrudan eylemlerde yer aldıysanız, hapis cezası alma şansınız çok düşüktü.

Ancak artık bu durum, “kamuyu rahatsız etme” hafif suçunu üst sınırı 10 yıl hapis cezası olan bir suçla değiştiren PCSC gibi yasalarla değişti.

Ekim’de Just Stop Oil aktivisti Jan Goodey, köprülere tırmanarak M25’i bloke ettiği için PCSC yasası uyarınca “halkı rahatsız ettiği için” mahkum olan ilk kişi oldu. Goodey, gruptan hapis cezalarına çarptırılan üç aktivistten biri.

Daha sert ceza, kamoyunu rahatsız etmenin ciddi bir suç olarak kabul edilebileceği anlamına geliyor ve insanların kefaletle serbest bırakılma olasılığını azaltıyor.

Bu yıl bazı çevre aktivistlerinin yargılanmadan önce altı aya kadar hapiste beklediği görüldü. Hapisteki protestocular arasında Bristol’daki “Kill the Bill” eylemlerine katılanların yanı sıra HS2 ve İsrail silah ticaretine karşı harekete geçenler ve Black Lives Matter protestocuları da var.

Geçen ay ise, Palestine Action grubundan dört aktivist, İsrail silah firması Elbit Systems ile olan bağlantılarını protesto etmek amacıyla Galler’deki bir silah fabrikasını işgal ettikten sonra gözaltına alındı. Bu tutuklamalar, grupla birlikte harekete geçtikten sonra tutuklanan iki İsrailli bireyin bir ay tutuklu kalmasının ardından geldi.

Apple, hapis cezası gerektiren protestolarla ilgili bir dizi yeni suçu içeren “Kamu Düzeni Yasası” kabul edilirse, hapse atılan protestocuların sayısının artmasının beklendiğini söyledi.

Yükselen enflasyon ve geçim koşullarının kötüleşmesi insanların evlerini ısıtma ve masaya yiyecek koyabilme olanaklarını zorlarken, şirketler artan enerji fiyatlarından, NHS’in sağlık bütçelerinin özelleştirilmesinden ve baskıcı rejimlere silah satışından yüksek rakamlarda kârlar elde ediyor.

Hükümetin tüm çabalarına rağmen, bu olumsuzlukları protesto etmek hala hakkımız.

İran, Peru ve Çin gibi ülkelerdeki protesto gösterilerine bakınca görebiliyoruz ki, devlet ne kadar baskıcı olursa olsun, haklarını savunabilmek için insanlar yine de sokaklara dökülecek ve mücadele edecektir.

 

- Advertisment -spot_img
- Advertisment -spot_img
- Advertisment -spot_img

DİĞER HABERLER

KÖŞE YAZILAR

Trump’ın Başkanlığı bir Kabus mu?

Aydın Çubukçu

Ortadoğu’nun Çıkmazı

Aynı kategoridenOkuyun
Aynı kategoriden okuyun