13.8 C
Los Angeles
Perşembe, Nisan 24, 2025
Köşe YazılarÇocuklar Öldürülmesin

Çocuklar Öldürülmesin

Savaş büyük bir trajedidir ve bu trajedinin çoğunlukla kurbanları çocuklardır. Son zamanlarda Yemen, Suriye, Şengal, Gazze ve Rojava savaşta en çok çocukların etkilendiği yerler oldu.

Dünyanın bütün çocukları bizim için değerlidir. Birçok değerli yazar ve şair çocuklar için çok önemli eserler vermişlerdir.

Bundan 79 yıl önce ABD, Japonya’nın Hiroşima kentine atom bombası attı yüz binin üzerinde insan hayatını kaybetti. Bu bir felaketti ve felaketin boyutunu Nazım Hikmet,’’ Kız Çocuğu’’ adlı şiirinde yazmıştı. Aynı zamanda bir çığlık olan şiirin son dörtlüğünde Nazım insanlığa şöyle seslenmektedir;

’’Çalıyorum kapınızı,

teyze, amca, bir imza ver.

Çocuklar öldürülmesin

şeker de yiyebilsinler’’

Vietnam savaşı sırasında James Baldwin şöyle diyordu; ’’Bombalanan her köy benim memleketimdir’’. Savaş karşıtı olmak, böyle bir anlamlı cümleye sığdırılıyordu.

Yine Baldwin bir makalesinde de, ’’Dünyanın her yerindeki çocuklar her zaman bizimdir, ve bunu anlamaktan aciz olan birinin ahlaktan da aciz olabileceğinden şüphelenmeye başlıyorum’’ diyordu.

Çocuklar sadece savaşlarda ölmüyor, geçen ay Türkiye’de 12 bebeğin özel hastanelerde para için acımasızca katledildiği ortaya çıktı. Sağlığı özelleştiren, hastaları müşteri olarak gören bir sistemin gözünde çocukların kıymeti olur mu? Çetenin kan donduran telefon görüşmeleri, insanlıktan nasıl çıktıklarını göstermektedir.

Savaşın, açlığın ve yoksulluğun içinde Aziz Nesin safını çocuklardan yana seçtiği bir şiirinde söyle diyor;

“Öyle bir ağlasam

Öyle bir ağlasam çocuklar

Size hiç gözyaşı kalmasa.

Öyle bir aç kalsam

Öyle bir aç kalsam çocuklar

Size hiç açlık kalmasa.

Öyle bir ölsem

Öyle bir ölsem çocuklar

Size hiç ölüm kalmasa”

Başta savaş bölgelerinde olmak üzere insanlar katledilirken herkes öylece oturup beklemiyor, alternatifler de üretilmektedir.

Burda 20 Temmuz 2015’de Kobani’ye dayanışma için ve çocuklara oyuncak götürürken İŞİD tarafından katledilen 33 ’’Düş Yolcu’’sunu ve 10 Ekim 2015’de Ankara’da ’’Emek, Barış ve Demokrasi’’ için bir araya geldiklerinden katledilen 104 barış emekçisini saygı ile andığımı belirtmek isterim.

Bugün savaş altında değil yüzbinlerce çocuğun bir tek çocuğun bile acı çekmesine, korku içinde yaşamasına bir tek çocuğun tırnağının taşa değmesine gönlümüz razı gelmez. Çocukların barış ve özgürlük içinde yaşaması için çabalarımız devam ediyor.

Geçen ay BBC 4 radyosu Gazze’de bir kampta yaptığı görüşmeleri yayınladı. On altı yaşında gönüllü keman dersi veren bir kız çocuğu, bombaların altında bir kolunu kaybeden bir çocuğun, koluna bağladığı çubukla nasıl tek kolla keman çaldığını anlatıyordu. Müthiş bir yaşama sevinci. Bir başka genç,’’yaşama sevinci alternatifler üretmemizi sağlıyor’’ diyordu.

Bugün dünyanın birçok yerinde, Çin ve Tayvan, Kuzey Kore ve Günay Kore, Venezüella ve Guyana arasında çatışma riski bulunmaktadır. Dolayısıyla Kapitalist-emperyalist sistemin derdi barışı inşa etmek değildir, barışı inşa edecek olan başta dünyada işçi sınıfının dayanışması olmak üzere duyarlı insanlığın eseri olacaktır. Ve son söz Ahmet Arif’in;

’’Nerede bir can ölse, oralı olur yüreğim. Olmalı zaten. Olmazsa insan olmaz yüreğim.’’

- Advertisment -spot_img
- Advertisment -spot_img
- Advertisment -spot_img

DİĞER HABERLER

KÖŞE YAZILAR

Trump’ın Başkanlığı bir Kabus mu?

Aydın Çubukçu

Ortadoğu’nun Çıkmazı

Aynı kategoridenOkuyun
Aynı kategoriden okuyun