Sahne ve eğlence sektöründe çalışan sanatçıların üye olduğu Equity Sendikası ve Warwick Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma, Universal Credit’in sanatçıların yaşam koşullarını zorlaştırdığını ortaya koydu. Araştırma, geçim sıkıntısı yüzünden sanatçıların kendi mesleklerini terk ettiği bilgisini de içeriyor.
Sanatçıların olmayan kazançları gelir olarak kabul ediliyor
Serbest meslek sahibi olarak görülen sanatçılar, Universal Credit’in ‘minimum gelir eşiği’ düzenlemesinden dolayı ücret kaybı yaşıyor. Yeterli geliri olmadığı için Universal Credit başvurusu yapan sanatçıların yardımları, serbest meslek grubunda görüldükleri için serbest meslek grubunda olanlar için belirlenen minimum gelir üzerinden hesaplanıyor. Olmayan kazançlarına rağmen, yardımları gelirleri varmış gibi hesaplanan sanatçıların aldıkları yardımlar, haliyle, temel ihtiyaçlarını karşılamaya yetmiyor. Kiralarını ve faturalarını ödemekte zorlanan sanatçılar, öğün atlamak zorunda kalıyor.
Araştırmaya katılan her 10 sanatçıdan dördü, yeterince gelire sahip olmadığı için aç kaldığını, yüzde beşi ise kirasını ödeyemediği için evini terk etmek zorunda kaldığını beyan ediyor. Yine araştırmaya katılanların yüzde 80’ni, Universal Credit’in kendi alanlarında çalışmalarına olanak tanımadığını ve yüzde 75’i eski yardım sisteminin daha iyi olduğuna vurgu yapıyor. Araştırmaya katılan 674 Equity üyesinin hemen hemen yarısı faturalarını ödemekte zorlandıkları dönemler yaşamış. Sahne ve eğlence sektöründe serbest meslek sahibi olarak çalışanların ortalama maaşları, 15 bin 270 sterlin civarında. Bu rakam ortalama ücretle çalışanların maaşlarının çok altında.
Yeterli gelir desteği alamayan sanatçılar sektörden ayrılıyor
Araştırmanın sonuçlarını değerlendiren Warwick Üniversitesi’nden Dr. Heidi Ashton, ‘Universal Credit yaratıcı sanat ve kültürel alanda çalışanların yaşadıkları eşitsizliği derinleştiriyor. Geçmişte işçi sınıfına mensup olanlar, serbest meslek yapıyor olmanın zorlukları ve kariyerlerinin ilk yıllarında yaşadıkları geçim sıkıntısını aşmak için sosyal yardımlara güveniyorlardı. Bu güvenceden ve başka maddi olanaklardan yoksun olanlar ya sektörden ayrılıyor ya da evlerini kaybetmekle yüz yüze kalıyorlar’ açıklaması yaptı.
Araştırmanın ortaya çıkardığı gerçeklere neden olan politikaları sert bir şekilde eleştiren Equity Genel Sekreteri Paul W Fleming ise ‘sosyal güvenlik sistemi tarafından sanatçıların ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmesine Equity seyirci kalmayacak’ açıklaması yaptı.
Sanatçılar ve eğlence sektöründe çalışanların durumuna dikkat çeken bu araştırma; Universal Credit’in sadece yalnız anneler, engelliler, vasıfsız işçileri değil, toplumun en yaratıcı kesimlerini de mağdur ettiğini de ortaya koyuyor. Çalışanların ödüllendirileceği ve işsizliğin azaltılacağı propagandasıyla pazarlanan Universal Credit’in şimdiye kadar ortaya çıkardığı sonuçlar, çalışanların, kendi mesleğini yapmak isteyenlerin cezalandırıldığı ve işsizliğin arttığına işaret ediyor.