Selam millet, haller vakitler yerindedir umarım, benden hamdolsun ama sıcaklar milletin başına geçmiş gibi görünüyor; ki ne tür bir artiz aktületisinin yaklaşıyor olduğunu da özetlemiş ki haberim olmamış.
Anlatayım. Geçen kaşınkareye gittim, eski bir dondurmanın yeni paketlerini görünce bu kalem malı da alıp satalım dedim; elimi uzatınca ordaki görevli, dikkatli ol satarken dedi, niye la? dedim. Üzerinde price-mark mı var, istediğimiz fiyatı koyamayacak mıyız üstüne, diye sordum? Yok ağbi dedi (nah bruvs dedi de, ben çeviriyorum yoksa İngilizlerin Türkçesi o kadar yıldır Edmonton’da yaşasalar da iyileşmedi daha) –dedi bu dondurmanın haftanın bazı günlerinde satılmasına izin yok, polis basıyormuş dedi –hem de Londra’nın bazı mahallelerinde satılmasına hiç izin yok.
Niye la dedim, salyangozlu dondurma mı icat etmişler de bazı mahallelerde satılmıyor, alkollü felan mı diye üsteledim. Yok dedi ağabey, bu dondurmanın yapılmasında kullanılan artık bilmem hangi ağaçtan pıtırcıklar kullanıyorlarmış, o maddeyi işlemek zor oluyormuş, onun için emek sarfeden çiftçilerle dayanışma nedeniyleymiş. Polis niye basıyormuş diye sordum, ağbi dedi sonunda kibarlık ve zerafet yasallaştırılmış, ibret olsun diye de burdan başlıyorlarmış. Laa dedim dondurmaya karşı bu önyargı nerden, ağbi bilmiyom o gün hava sıcakmış, akıllarına yedikleri şeyden başka birşey gelmemiş, o yüzden dondurma demişler. Her gördüğümüz gerçektir gibilerinden. Eee dedim Londra’nın bazı mahallelerinde niye satılmasına izin yok? Dedi ağbi, sözettiğim çiftçilerin akrabaları olduğunu düşünenler yaşıyormuş o mahallede. Yalan söyleme kafa yapmıyor değil mi bu ürün dedi. Yok ağbi dedi, iki gözüm önüme aksın diye İngilizce de yemin etti. Neyse düzgün bir vatandaş olarak gittiğimiz kaşınkareden dondurma kaçakçısı olarak çıktık, satarım istediğimde tabii, bakalım sıcak mı belirleyecek dondurma satışını dondurma havarisi polis mi, görüşürüz, kaktüs olmaya özenen pıtırcıkoğlu pıtırcıklar sizi.
Dondurma üzerinden böyle gangster havalarına girip Snoop Doggy Dog’un nameleri eşliğinde bu dondurmanın satılmasına arasıra tepki veren müşterileri sakinleştiriyorum, baktım televizyona Johnson milletvekiliğinden istifa ediyor. Nedeni de pandemi döneminde yediği naneleri araştıran komitenin kendisine dair hazırladığı raporu önceden görüp daha kamuya açıklamadan etkisini azaltmaya çalışmak. İpi pazara çıksa da Lordlar kamarasına önerdiği Nadine Dories, Jacob Rees-Moggö Simon Clarke, ve Priti Patel gibi panpalarına vermek istediği ünvanların kamuoyu ve de başbakan Sunak tarafından kalbul edilmemesi olarak lanse edildi. Ama hikaye tabii. Millet Sunak sürdürsün köfte sefasını, diğer seçimlerden sonran ne olursa olsun Johnson dönmeye çalışıyor, bu hamle de ona hazırlık olarak daha doğru bir değerlendirme yaptı. Nadine’in yanında has Borisçi Nigel Adams da istifa edeceğini açıkladı. Ara seçimlerle Sunak’ı yamultmayı göze almış Borisçiğimiz yani.
Elit dondurma satışıyla alakası da Johnson’un hamlesini anlamlandırdığı mantık; kendi derdini, çıkarını, yüzsüzlüğünü, alakasızlığını ve etraftan bihaberliğini gerçek olmayan bir nedende, etrafı aldatmak üzere, toplamak, dondurma gibi cisimleştirmek. Acaba diyorum birgün tropikal flavourini diğer gün karpuzlusunu satsak polisin tepkisi ne olur? Polis görse de görmese de bunun üzerinden, kafalarına güneş geçmişlerin sattıkları ahkam dondurma olmasa başka nerde toplanırdı? Kışın Ribena satışına niye izin gelmiyor? Dondurma düşünülmese ne düşünülür? Duyarlılık ve hassaiyetler dondurmada toplanıyorsa düşünülen birşey var mı sahiden? Dondurmayı yasal baskı altına almak hangi aklın hangi aromasıdır? Dondurmanın sıcakladıkça değişen biçimi, akıp yapış yapış olması belki bazılarının düşünce süreçleri.
Boris’in halleri böyle işte. Başka artizlerin de. Öyle olmasa kendi yasakladıkları dondurmayı yasak günde istemezler. Gelmiş bir de bugün yasak değildi, Cumartesi satılıyordu diyorlar ama kendi kuralları gereği ayın 5’in katları olan günlerinde satılmasına izin olmamasından dolayı haftanın herhangi birgününe denk gelebiliyor yasak. Keyfi ve saçma değil mi, biz de oflaysnçısından, toptancısına öyle düşünüyoruz, evet. Taraftarlığını yaptığım her ayın ikinci Pazartesi kırmızı çorap giyme uygulaması başlasın siz o zaman görün, kolonya ve dondurma satışını. Kolonya kırmızı çorabın yarattığı ırkçılığa dayanamayıp hassasiyetinden bayılanlara tabii. Dondurma satmamızın sorunlu olduğunu düşünen harici ve dahili arkadaşlarımız da kolonyaya buyurabilirler. Biz kimi ferahlattığımız biliriz ne de olsa, dondurma olsun gazlı içecekler olsun, sılasını da gurbetini de biliriz.
Tuhaf değil mi, Johnsun’un yaptıkları da, şu dondurma meselesi de, şu yazdığım yazı da. Koşullarını sağlayan kesimlere teşekkür etmek de istiyorum, sonuç da yasakladıkları hoşaf da olabilirdi. Johnson’un kaynattığı birgün soğutup içmeyi düşündüğü komplo hoşafları gibi, biz dondurmayı gündem yapıp düşünürken, pişirdikleri gibi.
Dondurmadan da ferah günler efendim.