2021 Ekim’indeki darbeden bu yana iktidarı elinde tutan Egemenlik Konseyi, halka karşı anlaşma halinde olan iki ayrı güç merkezine dayanıyordu. Konsey’in başkanıyla yardımcısı uzlaşmalarını sürdüremeyince 15 Nisan’da savaşa tutuştu.
Özgürlük ve Değişim Güçleri (ÖDG) olarak örgütlenen Sudan halkı ayaklanarak 2019 baharında dinci gerici el Beşir diktatörlüğünü devirmek üzereyken 30 yıllık Beşir diktatörlüğünü ve dayanaklarını kurtaran, Beşir’i kenara çekerek halkın elinden alan 11 Nisan 2019 darbesi oldu.
Bu ilk darbenin başında ordu şefi orgeneral Abdulfettah el Burhan ve Hızlı Destek Güçleri (RSF)komutanı Hamideti vardı. ÖDG’nin bir bölümü darbecilerin oyununa geldi ve bir asker-sivil Geçici Egemenlik Konseyi kuruldu. Ancak ÖDG’nin bir bileşeni olan Halk Direniş Komiteleri’ninsendikalarla birlikte tanımadığı “anlaşma” kısa ömürlü oldu. Askerler 2. bir darbe yaparakanlaşmayı kabullenmeyen halka yönelik saldırı başlattı.
Burhan’la Hamideti “Beşirsiz Beşir düzeni”ni sürdürdü. Burhan, Beşir’in komutanıydı ve onun emriyle halka saldırmıştı. Hamideti de, el-Beşir’in Darfur’da milis gücü olarak kullandığı Cancavidlerin lideriydi.
İki askeri şefin emrindeki silahlı kuvvetler ülkede petrolden inşaata, besicilikten madenciliğe kadar pek çok işkolu ve şirketi kontrol ediyor ve altının pazarlamasını yapıyordu. Gelirlerin halktan kaçırılmasında birlik olan iki komutan gelirlerin paylaşımı ve RSF’nin orduya katılması sorunlarındaise anlaşamıyordu.
Sonunda Sudan’da iki gerici askeri şef arasında hesaplaşma başladı ve bayramda ilan edilen üç günlük ateşkese rağmen yayılarak sürüyor. Çatışan iki taraftan da halka hayır gelmeyeceği kesin.
İki taraf da birbirini çatışmayı başlatmakla suçluyor ve Başkanlık Sarayı ve TV merkezi ile Genelkurmay Başkanlığını elinde tuttuğunu iddia ediyor.
Birleşmiş Milletler, ABD, Fransa, Suudi Arabistan ve Mısır, çatışmalardan kaygı duyduklarını belirterek, taraflara itidal tavsiye ediyor ve uzlaşarak “ulusal bir mutabakata varmaları” çağrıları yapıyor. Bu arada İngiltere ve diğer ülkeler uçaklarla kendi vatandaşlarını Sudan’dan tahliye ediyor.
Çatışmalarda arada kalarak kurbanlar veren halkın tutumuysa tayin edici olacak.
Halk ve Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçlerinin direnişi sürdüren bölümünün ilk darbenin ardından olduğu gibi bölünmeyerek, iki gerici askeri şeften birini de desteklememesi, Sudan’ın önündeki tek şans. Özellikle sokakta ve halk arasında karşılığı olan Halk Direniş Komiteleriyle Sudan Komünist Partisi’nin çağrıları, halkın tutumu ve çatışmaların gidişatı üzerinde etkili olacak. Cuntalarla çetelerin dağıtılması ve halkın silahlanarak, orduyu, bir halk ordusu olarak yeniden örgütlemesi halkın tek kurtuluş yolu. Halkın egemenliği kendi eline almak için inisiyatif üstlenmesi, Sudan’ı geleceğe taşıyacak yol olarak görünüyor. Cunta şefleri ve milis çeteleriyle uzlaşma ve buradan halk iktidarına giden yolun açılabileceği umudunun halka bir yararının olmadığını halk bizzat kendi deneyleriyle sınadı çünkü.